Daralmış alanda siyasi arayış

Mevsim normallerinin üstünde seyrediyor hava sıcaklığı. Herkes ve her şey de bundan nesibini alıyor. Sadece "yenilikçiler" hariç. Harıl harıl hararete inat çalışıyorlar. Havuza sürekli yeni isimler atılıyor. Türkiye genelinde parti teşkilatını kurmak için müracaatlar da birbirini izliyor. Aynı kentte farklı gruplar adeta yarış ediyor. Henüz kimseye yetki verilmedi ama, geri sayım başladı. Anavatan Partisi Büyük Kongeresi'nden sonra hızlanacak. Mesut Yılmaz'ın Anavatan'da kazanması için yenilikçiler "hayır dua" ediyorlar. Nedenini tahmin ediyorsunuz. Sağda ve solda bölünmüşlük nereye kadar uzanacak henüz belli değil. Taraflar bütünleşmenin kendilerinde olması gerektiğini düşünüyor. Fakat Recep Tayyip Erdoğan rüzgarı etkiliyor, düşündürüyor. Meral Akşener yenilikçi hareketin müştereklerde birleşen, odakta insanın olduğu, tutarsız lafların edilmediği, fakat projelerin ortaya konduğu bir parti ile sonuçlanacağını belirtiyor. Akşener'e göre; demokratik sistem artık sirkülasyon yapacak. Bu yüzden sancılar var. Bu defa ihtilâllerle yeni kadrolar siyasete girmeyecek, tecrübeli ve tecrübesiz insanlar birlikte hiçbir kavramın istismar edilmediği, demokrasinin tüm kurallarıyla yerleştiği, bireysel özgürlüğün önde olduğu bir siyaset anlayışını hayata geçirecekler. Yenilikçiler bugün için "gelenekçiler"in yani Saadet Partisi'nin 54 milletvekiliyle önünde. Azmi Ateş yenilikçilerle başladı, ancak buruk; Balgat'ta ikna olmadı, bugün yarın karar verecek. Prof. Nevzat Yalçıntaş ise bağımsızlığını şimdilik korumaktan yana. Sağdaki bölünmüşlükten şikayetçi. Mutlaka bütünleşmek için bir yol bulunacağına inanıyor. Türkiye şartlarında % 70 oyu olan "sağ" oyların kenetleşmesini savunuyor. Saadet Partisi'nde bir önemli değişim ise programda "Atatürk"e yer verilmesi. Laiklik vurgulaması batı standartlarında. Yasakçılığa kesinlikle karşı çıkılması. Düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme, sivil siyaset en önemli hedef olarak gösteriliyor. Hukuki açıdan "yenilikçi hareket"de ilk raund atlatıldı. Hasan Celâl Güzel için Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar, Recep Tayyip Erdoğan'ı etkilese de bazı hukukçulara göre milletvekili seçilebilmesi Yargıtay kararına bağlı. Bu da Mart 2002'den önce olmayacak. 312'den mahkûm olanlar için affedilseler bile, sanığın müracaatıyla yargı hükmü gerekiyor.