"Hazırlıksız yakalandık" mazereti

A -
A +

Türk Ocakları da olmasa Türk Cumhuriyetleri'nin 10. yılı sessiz geçecek. Hars Heyeti böyle bir programla kamunun yükünü de paylaştı. Aşırı yağmurların Başkent'i yorduğu bir günde gerçekleşti etkinlik. Milli Kütüphane tıklım tıklım. İzleyicilerin çoğu da genç. Ah bir de Türk Cumhuriyetleri Temsilcileri de gelebilse, gelişmenin kültür boyutu da tartışılabilseydi. Küba'dan sonra dünyadaki "devletçi devlet" sıralamasında 2. olan Türkiye'de bürokrasi, toplantıya katılan temsilcilerine her konuyu aktarmama ihtarı çekmişti. Oysa biz o "her konu"yu keyifle internetten aldık! Oh olsun. Üstelik o bilgiler bile hiç de yabancı olmadığımız arka plânlar. Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, Türk Dünyası'nı şöyle bir özetledi, sonra serzenişe başladı: "Bu yüzyıl hani Türklüğün kader yılı olacaktı? Geçen yüzyıldaki ıskalamaları telafi etmeliyiz. Titreyip kendimize gelmenin tam zamanı, haberiniz olsun." Namık Kemal Zeybek ilginç anekdotlar aktardı. - 1961'de ilk yazım Orkun'da çıktı. Konusu Turancılık'tı. Yıllar sonra Çayeli Kaymakamlığı'na atandım. O günlerde "ahval-i umumiye" raporları gelirdi. Ankara'dan gelen yazıda "Çayeli'nde eşkıya ve Turancı olup olmadığı" soruluyordu. Tahrirat katibine bu soruya "Turancı"yı çıkarıp öyle cevap verilmesini istedim. Mırın-kırın etti. Ankara'ya da gönderdim. Hiçbir yetkili bu sorudan "neden Turancı'yı çakırdın, öyle cevap verdin" diye sormadı. Demek ne soruyu, ne cevabı kimse okumuyordu. Zeybek yeniden "Turancı"lığı tekrarladı. "Turancıyım. Hayat görüşüm bu. Heyecanlanıyorum. Ama tek bir devlet kuralım diye de bir amacım yok." M. K. Zeybek'e göre 1991'in Özallı yıllarında Yunan Basını, Türk Cumhuriyetleri'nin ilânıyla Türkiye'nin bölgede süper güç olacağına dikkat çekiyor. "Kimse Ankara'yı artık tutamaz" diyor. Ancak şimdi durum sıradanlaştı. Aşkı, heyecan ve şevki kalmadı. Prof. Abdülhaluk Çay bu işin sevdalısı, bilgilisi, şanslısı, ancak bu bir bakanın çapını aşıyor. Eğer Avrasya Televizyon Yayınları'nda başarılı olunsaydı, bu işin üstesinden gelinecekti. Bunu bile beceremedik. Prof. Mustafa İsen'e göre de akıllı toplumlar kendisini eleştiren, bundan önemli vizyonlar ve sonuçlar çıkaran toplumlardır. Bizde öyle mi? Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu konuştu, ama hiçbir şey söylemedi. Demek endişe de taşımıyor. Sadece beyni yıkanmış yöneticilerin yerine, yeni nesillerle Türk Dünyası'nda değişim olabileceğini söyledi. Öner Kabasakal TİKA Başkanı. Yakışmış da. Ötekiler geldi gitti adı sanı hatırda kalan hiç kimse yok. Öner Dostum, bir tabuyu yıktı "memur kimliğimle konuşacağım" derken... Öner Kabasakal'a göre, temaslar 70 yıllık hasretle değil, 200 yıllık yahut bazılarıyla hiç temasımız olmamış. Soydaş ülkelerin kurumsal alt yapısı yok. Buralarda orta sınıf yok. Oysa güçlü olması gerek. Bizimkiler ise buralara çantasını alıp gitmiş. 1250'si Azerbaycan'da Türk Dünyası'nın tümünde 1850 Türk firması yatırım yapmış Sivil Gönüllü kuruluşlar daha başarılı. Hasbi ve derin bir ilişki mevcut. Türk Şirketleri de Türkiye'nin vergi politikası yüzünden Virjin Adası'na kayıtlı. Türk Dünyasında rekabet yeterli değil, tahkim yasası yok, bölgeye Tahran üzerinden bir TIR İran'dan ancak 10 günde geçebiliyor! Öteki transit karayolu Ermenistan. Başlıbaşına sorun. İpekyolu ihtiyacı büyüyor, ne fayda?! DTP Temsilcisi Şahin Yaman hazırlıklı ve kabiliyetli bir kamu görevlisi. Ancak bürokrasinin müsaadesi nispetinde konuşabiliyor. Buna göre Türk Cumhuriyetlerinde artık enflasyon kontrol altında ve düşük. Büyüme normal. BDT içinde en fazla fakirlik Rusya'da. Sonra Özbekistan'da. Bunda alkolizm etkili. Ortalama yaş 65. Tabii kaynaklar had safhada fazla. IMF ve Dünya Bankası'na tümü üye. Fakat hazine sistemi yok. Hizmet ve müteahhitlik sektöründe ilişkiler ise büyüyecek. DTM Müsteşar Yardımcısı Fikret Artan, Avrasya İş Konseyi Bölge Koordinatörü Turan Aydın, Prof. Cihat Özönder programda olmalarına rağmen katılmadılar. Yrd. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı sosyal yanı ağır bir konuşma yaptı. Müşterek kültür zemininin zor denecek kadar sıkıntıda olduğunu Gagavuz ve Afganistan örneğiyle savunması tartışıldı. Fakat genel mazeret hem Türkiye'nin, hem öteki Türk Cumhuriyetleri'nin gelişmelere hazırlıksız olmaları gösterildi. Peki nereye kadar?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.