İğne de çuvaldız da birine...

A -
A +

Türkiye'nin 1960'lı yıllarda nüfusu 35 milyon kadar. Okuma yazma oranı ise bugünün yarısı. Fukaralık daha fazla. Ulaşım, yolların yetersizliğinden sorunlu. Mesela gazeteler taşraya birkaç günde gidebiliyor. Tiraj toplamı ise 3-3,5 milyon, gazetelerin. Günümüzde bilinmeyen Tercüman, Yeni Sabah, Yeni Gazete, Vatan, Tanin, Ulus, Haber, Ekspres, Son Saat, Gün, Bizim Anadolu, Havadis, Son Havadis, Babıâlide Sabah, Tasvir, Bugün, Hergün, Yeni İstanbul gibi ulusal gazeteler de yayın hayatında. Şimdi ise yoklar. Aradan 40 yılı aşkın zaman geçmiş, okuma yazma oranımız, nüfusumuzla birlikte ikiye katlanmış , ülkenin bir ucundan bir ucuna en geç uçakla birkaç saatte gidilir hale gelmiş, telekomünikasyon'da Avrupa birincisi olmuşuz, ama gazete tirajlarımız 1960'lı yılların aynısı 3.560.786. Promosyonlarla en fazla da mesela Eylül 2000'de 4.711.000 gazete satılmış. Ankara'da beceriksiz yönetim ve yöneticiler medya sektörünü de vurdu. İlavelerin kaldırılması, sahifelerin azaltılması, işten çıkartmalar bunun yansıması hep. Türkiye 3. sırada. Satışımızda sorunumuz yok çok şükür. Hatta bazı gazeteler Avrupa baskısını kaldırırken, Dr. Veysel Gani ve ekibi Almanya'da atak üstüne atak tazeliyor. Ücretsiz bölge ilavelerinin yanı sıra her gün ayrı bir kitapçık veriyor. Dün Türkiye, gurbetçilerimize 108 sahifelik yayın hizmetiyle "Türkiye Bize Yeter" dedirtti. Türkiye'de ise ikinciyle yarışıyor gazeteniz. Daha fazla destek verin, birinci olalım. Türk medyası ciddi ve duyarlı dönemden geçiyor. İstimi üzerinde şartların. İletişim fakülterinin "gık"ı çıkmıyor gelişmeler karşısında. Bilimsel yaklaşım özelliğini kaybetmiş. Meslek kuruluşları derin uykuda. Yoksa bugün size "bayram gazetesi" okuturlardı. Kaletiyi umursamayınca sivil meslek kuruluşları, para hırsı birini dürttü, bugünlere gelindi. Gelenekler delindi. Sendika dahil mesleki sorunlara gözlerini kapadı taraflar. TESEV'in kamuoyu araştırmalarında medyanın güvenirliği neredeyse sınıra dayanacak. İtibar azalmış. Asparagas öne çıkmış. Daha dün, Kanal D ile Kemal Derviş tartışmasında, Sayın Bakan'ın "Dudak konuşma deşifreniz tamamen yanlış. Ben o sırada Türkçe konuşmuyordum, ancak Türkçe konuşuyormuşum gibi yayınlamışlar. Yanlış yapıyorlar. Yöntemler ve tekniklerde epeyi ilerleme yapmamız gerekiyor." demesi boşuna değil. "Hep hükümetler yanlış yapıyor" diye geçiştiremeyiz bunu. Yayın etiği hep akıllarda olmalı, sonrasında hatırlanmamalı. Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu "Bu ücret ile, rüşvetle zor mücadele edilir" diyorsa medya mensubunun sorumluluğu daha da katlanarak büyüyor demektir günümüzde. Hele hele ülkede medya birinci güç olmuş ise. Sorun dönüp dolaşıyor insana yatırıma geliyor. Ne dersiniz.. Bay bürokrasi 10 siyasi partimiz katılabilecek bugün seçim olsa. Yüksek Seçim Kurulu kongre ve örgütlenme şartını yerine getiren partileri tespit etti ve karar Resmi Gazete'de yayınlandı. YSK'ya göre tüzüklerine uygun ilk genel kurullarını yapan ve yılbaşı itibariyle en az 40 ilde örgüt kurma şartına ANAP, CHP, DP, DTP, DSP, DYP, FP, HADEP, MHP ve ÖDP uymuş. Karar en fazla Büyük Birlik Partisi'nde etkili oldu. Çünkü kamuoyu yoklamalarında trendi yükselen bir parti BBP. Genel Başkan Yardımcısı Recep Kırış'ı kurban yerinde yakaladım. Sordum ve cevap aldım: - 1999 seçimlerinde de böyle sorun yaşadık. Sonra düzeltildi. Türkiye'de bürokrası ağır çalıştığından Yüksek Seçim Kurulu'na evrakların gitmesi zaman alıyor. BBP Ülkenin her tarafında teşkilatlı ve büyük kongresini de yaptı. Sorun yok. ANAR'ın son kamuoyu yoklamasında hiçbir parti barajı aşamıyor. Vatandaş arayışını sürdürüyor % 32, kararsızlar da % 11. LDP aranan parti. Ancak nerede diye soruyor sokaktaki insan. Yani "Besim Tibuk neredesiniz?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.