Kundakçı Paşa anlatıyor

A -
A +

Ermeni katliamları Erzincanevi'nde tartışıldı Başkent'te. Genel Sekreter Özcan Tokyürek bölgedeki Rus işgali sırasında Erzincan'ın da bu vahşetten nasibini aldığını, ancak Ermeni katliamının hâlâ dünya kamuoyuna anlatılmadığını, nerede Türk varsa, Rus ve Ermeni çetelerinin buralarda katliam yaptığını aktardı. Hem de örnekleriyle. Türkiye-Azerbaycan Dostluk Derneği'yle Azerbaycan Genç Aydınlar Harekatı'nın ortaklaşa düzenlediği toplantıda bir eski Dışişleri Bakanı da vardı. Tevfik Kasımof silahlarını İngiltere, Fransa ve Rusya'dan alan Ermenilerin daha 1828'de 1.5 milyon Türk'ü, öldürdüğünü son olarak da Hocalı'da katliam yaptığını anlattı. Buna göre, siviller kırıldı. Katliamın ortak özelliği göz oymak, kulak kesmek, karın deşmek, kafa derisi yüzmek. Prof. Yusufov katliamlarda çok miktarda kesici ve delici alet bulunduğunu, Fransız Gazeteci Paul de gözlemlediği biçimde katliamın Nazilerden daha korkunç boyutta olduğunu yazıyor. Su kuyularından meyyitler çıkarılmış. Tevfik Kasımof izlediğimiz belgesel televizyon filmine rağmen dünyaya anlatılamadığını, ancak bugünkü yönetimler kabul etmese de gelecek nesillere bu belgenin ve bilginin verilmesi gereğine işaret etti. Kasımof'a göre Hocalı Katliamı'nda Bakü yönetiminin de kusuru var. Tedbir alamadı. Katliam göz göre göre geldi. "Sapı özümden olan baltalar boynumuzu kesti" Tevfik Bey, Ankara'da aynı konuda bir başka panele katılmak için erken ayrıldı. Henüz mürekkebi kokan bir kitabın yazarı Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, eserine ismini verdiği "Emperyalizmin Kullandığı Ermeniler"i anlattı: - Katliam yapmak Ermenilerin mesleği, özelliği, sanatı. Alpaslan; Romen Diyojen'i yenip Anadolu'yu fethettiğinde Ermeniler dağınık yaşıyordu. Fatih zamanında ise kilise bile kurdular. İran ile yapılan Türkmençay Anlaşması Tiflis, Moskova ve Ankara'nın arasını açtı. Eşmiyan Kilisesi Rus kontrolüne geçti. Ermeniler Rus'tan fazla onlara hizmet ettiler. Sorun Ayestefanos Anlaşması'yla uluslararası boyut kazandı. 16. maddeyle Anadolu'daki Ermenilerin yaşam düzeylerine Rusların kontrol etme fırsatı verildi. Berlin Anlaşmasının 61. Maddesiyle de bu pekişti. Sonrasında neler oldu derseniz. Kundakçı Paşa devam ediyor: - Beyinler yıkandı. Batı Osmanlı sınırları içinde onlara bir Ermeni devleti kurma sözü verdi. Ancak nüfusları azdı. Günümüze kadar gelen ve çeteyle başlayan terör olaylarını hortlattılar. Müslüman ahaliyi usandırıp göçe zorlayacaklardı. Başaramadılar. Van ve Adana isyanlarında, çok insan hayatını kaybetti. Tehcir 1915'te başladı. Göç etmek anlamındadır. Soykırım değildir. Talat Paşa yaptı, Ermenilerin göç sırasında ve sonrasında can ve mal güvenliğini de sağlayarak. Genelge var. 16 ay sürdü. İngiliz Tarihçi Toynbee "500 bin Ermeni'nin Suriye'ye gittiğini" yazıyor. "100 bin de sonra göç etti. 100 bini de ölmüş olabilir. "Osmanlı devlete yakışır biçimde tedbir aldı. Eşkıyaya teslim olmadı. Batılılar şaşırdı. Bölgede Ermeni devleti kuramadılar. İngiltere ve ABD Osmanlıyı "savaş suçlusu" iddiasıyla mahkemeye vermek istedi. Ancak başta İstanbul işgalleri sırasında devlet arşivi onların elinde olmasına rağmen, tek bir belge bulamadı, iddialarını kanıtlayamadılar. - Peki çözüm nasıl olabilir? - Konu sahibine teslim edilmeli. Saldırı Türk yurdunadır. Dolayısıyla milli meseledir, milli politikalar üretilmelidir. Strateji belirlenir ve ısrarcı oluruz. Adını koyarız. Mesela Başbakanlıkta bir daire olabilir. Sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir çalışma grubu kurulabilir. Ermeniler birkaç dilde dünya kamuoyuna dağıtılmak üzere 26.283 eser yazdırdı. Çoğu da sevilen ve kendi çizgilerindeki uzmanlara. Türkiye'de ise bu sayı sadece 37. Dünya önyargılıdır. Ancak doğruyu öğrenmek isteyenler de vardır. Çalışmalıyız. Gerçekler NATO Genel Sekreteri Josef Luns'a anlatıldığında "Demek ki yanlış ve eksik öğrenmişim. Bölgede Türklerin ve Müslümanların kesildiğini bilmiyordum" demiştir. Gerçeği bilmek arzu edenlere anlatmalıyız. Gaziler Vakfı Başkanı, Kıbrıs Gazisi, emekli Subay Ergin Alptekin de bir müjde verdi "Ermeni katliamını anlatan bir site kuruldu internette." Herkes işine bakmalı. İddialı olmalı. Ortadoğu'ya sıçradı İsrail Başbakanı Ehud Barak, Kasap Ariel Şaron'a son seçimde yenilince, hem milletvekilliğinden, hem genel başkanı olduğu İşçi Partisi'nden istifa etti, politikayı da bıraktı. Bu tip örnekler batıya aitti, şimdi bölgeye sıçradı. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel son ekonomik kriz sonrası istifasını sundu. Devamı geliyor. Hem bürokraside, hem politikada, hem de sivil toplum ve meslek kuruluşlarında. Arayışlar git-geller hızlandı. Med-cezirler artabilir. Bu ara hükümet beceriksiz muhalefetten de görüş ister, bilgi verirse sakın ola ki şaşmayın. Halkta motivasyon girişimi başlamak üzere. Kriz kıpırdatıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.