Müslüman ahali vuruluyor

A -
A +

İsrail tankları yine Batı Şeria'nın El Halil Kentinde. Bir ülke toprağı saldırganlıktan bir türlü vazgeçmeyen İsrail birliklerince işgâl altında. Masum Filistin halkı en azından yaralı. Gazze şeridine bitişik Halutza bölgesinde İsrailliler yeni bir yerleşim birimi daha kuruyor. Öte yandan da El Halil'de Yahudi yerleşimciler, Filistinlilerin evini işgal ediyor. Pimi çekilmiş bomba gibi İsrail yönetimi sayesinde Ortadoğu. İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres Kahire'deki görüşmeden sonra Filistin halkının seçilmiş lideri Arafat ile müzakerelere devam edeceklerini vurguluyor. Hatta bugün için yapılacak en büyük hatanın da savaşa girişmek olduğuna dikkat çekiyor. Peres'in dediği anda Filistin toprakları işgâle uğruyor, tanklarla çiğneniyor, sivil ve masum Filistin halkı tedirgin ediliyor. Bu ne lahana turşusu, bu ne perhiz. Bizim rahatımız yerimizde.. GAP'ta tarım alanlarını onlarla işleteceğiz belki, Uşak'ta uydu kent yaptıracağız, Manavgat suyu'nu onlara satacağız! Hiç biri gerçekleşmediği gibi de, adımız İsraille işbirliği'nde birlikte anılıyor. Oysa Filistinliler yalvar yakar. Gerek Kudüs, gerekse Filistin sorunu Ankara'nın devreye girmesiyle çözülmez değil. Ama bir güç İslam Dünyası'na sefilleri oynatıyor. Oyunun kazananı belli olmadığı gibi, izleyiciler de bu filmi daha önce gördüklerinin farkında. Ya böl yönet, ya uzat zamana yay, unutulsun! Toplu mezarlar yıkılan camiler Fakat faturayı en başta Türkiye ödüyor. Bizi de ne öldürüyorlar, ne olduruyorlar. Malezya'dan vazgeçtik, artık Güney Amerika'dan, Arjantin kirizinden de etkilendiğimize göre bize bir şeyler oldu. Sırbistan'da yeni bir toplu mezar daha bulundu. Arnavut müslümanların mezarı. Hindistan'ın Ağra kentinde Hindistan Başbakanı Atal Behari Vajpayee ile Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref arasında balayı gibi bir şey yaşanıyor. Buzları çözmeye çalışıyorlar. Bu şans için artık sayılı saatler var. Keşmir sorunu görüşülüyor. Ancak aynı saatte 49 müslüman hayatını kaybediyor Hintli militanlarca. Keşmir, Hindistan'ın tek müslüman eyaleti. Komşuları Nepal'de ardı ardına camiler yıkılıyor, yerle bir ettiriliyor. Ne İslam Konferansı'nın, ne Dünya Mescitler Birliği'nin sesi soluğu çıkmıyor! Eritre'yi, Moro'yu unuttuk. Çeçenistan'da Rusların Bölge sorumlusu General Vladimir Moltenskoy Çeçen sivillere karşı kötü davrandıklarını açıkladı, bunu yapan askerlerle ilgili soruşturma açıldığını duyurdu. Bölgede her gün kan akıyor. Irak'ta ABD ve İngiliz uçakları bir gerekçe ile her gün bir yeri vuruyor. Can veren yine siviller. Bağdat beslenme bozukluğundan ölen milyonlarca çocuğun sesini duyuramadı, bunu nasıl duyursun? İslam dünyasının fotoğrafı hoş değil. Ölü toprağı serpilmiş gibi derin bir sessizlik var. Gerici Arap Yönetimleri de bundan memnun ve mesrur. Ama bir de beş yıldır felçli olmasına rağmen, görevden ayrılmayan Suudi Kralı'na sormak gerek? İktidar olmak buna rağmen de mi güzel? Burgiba gibi zorla indirilen devlet başkanları örneğine yeniden rastlarsak şaşmamak gerek herhalde. Kültürsüz ve tarihsiz siyaset İyi ki bir Cezayir var batı için. Provokasyonlarla sürekli ısıtıp ısıtıp getiriyor sofraya. Halk ise perişan. Halkı müslüman olan ülkelerde inanın Türkiye'nin yüzde biri kadar bile özgürlük yok. Ürdün Kralı Hüseyin'in yerini de galiba Suriye'de genç Esad aldı. Batı hoşnut. O da sürekli ziyaretlerle nabız yokluyor. İyi de ediyor. Dikkat edin Rusya Müslümanları en aktif olanı. Putin de onlara yasal haklarını aynen veriyor, 31 temsilcileri var DUMA'da. Rusya Müslümanları galiba daha önceki tarih, kültür, edebiyat, sanat ve siyaset birikimini değerlendiriyor. Öteki ülkeler ise "biat" etmenin kolaylığını yaşıyor. Üretmiyor, yiyor, hazıra konuyor. Şimdi düşünüyorum Yeni Dünya Düzeni her halde böyle değil. En azından böyle olmamalı, olmaması icabediyor. Düşünce adamlarına hayat hakkı tanımazsan, kamuoyunun oluşumuna yardımcı olmazsan olacağı bu. Şimdi İslâm dünyasının yeni Mehmet Akif Ersoylara, Muhammet İkballere, Abdullah Tukay'lara, Gaspıralılara ihtiyacı var acilen. Halihazırda bu fikir dünyamızın mimarlarının çok gerisinde İslam dünyası. Siyaset tarihsiz, kültürsüz, köksüz olunca; çağdaşlığın çok boyutu da eksik kalıyor. Bölünmüşlük getiriyor, hantallık, tembellik getiriyor. Hiç biri de bize yakışmıyor. Başsağlığı: Cahit Ulutaş Bayındırlık ve İskan Bakanlığı eski genel müdürlerinden. Ömrünü devletine vermişti. Sınırsız bir çalışma ve üretme şevkiyle hizmet verdi bu devlet adamı, bürokrasinin yüz akı insan. Emekli olduğunda özel kuruluşlardan teklif üstüne teklif aldı. Birikimini ve tecrübesini buralarda değerlendirdi. Ülkemize dev eserler kazandırdı reel sektörde. Hafta sonu Çeşme'de vefat etmiş. Cenazesi Ankara'ya getirilmiş. Bugün cenaze namazı öğleyin Kocatepe Camii'nde kılınacak. Allah rahmet etsin, ailesine sabır ve sağlık dilerim. Düzeltme: Dünkü (Kayalar "Artık Başladı" ve Vizyonu Arıyor) başlıklı yazımda altıncı parağrafta bir satır atlanmış. Sayın Lütfullah Kayalar ve okuyucularımdan özür dilerim. Doğrusu şöyle "Lütfullah Bey, kirli beyazın koyu tonu bir pantolon giymiş, mavi gömleği üzerinde hasırlı çizilmiş bir kravatla geliyor yanımıza.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.