Beş banka daha fona devredildi. Ötekilerin sayısını yitirdim. Ecevit hükümetleri dönemi ekonomi tarihçileri için gerçekten önemli master ve doktora konusunda bakir bir akademik tarla. Nasıl bilimsel bir çalışma yaparsan yap, ucu bucağı görünmüyor. Farkında mısınız dalgalı kur falan da tarih oldu birkaç ay içinde?! Gerçekten sanatçı başbakanımızın kurduğu hükümetler siyasi tarihçiler için de öyle. Başka örneği yok. Matematik oran güven için katlayarak geçiyor, istenilen kanun hemen yayınlanıyor; ama gel gelelim ekonomik ve sosyal hayat, siyasi otoriteyle örtüşmüyor. Hatta dünyanın gidişatı da. Telekom'a takılırsa memleket, yanıbaşında olanları unutur. Görmez. Yugoslavya'nın başkenti Belgrad'da içinde 150 cesedin olduğu bir toplu mezar daha bulundu'yu bırakalım, Müslüman Boşnak ailelere sabır dileyelim ama İran'ın Suudi Arabistan ve Kuveyt ile ortak güvenlik anlaşması'nı görmezlikten gelemezsin. İnanmadınız değil mi? Zehirli dış propagandalarla çevrili yanımızda bu ülkeler başta terör, organize suç, kaçakçılık ve sahtekârlıkla mücadeleye ortak imza koydular. Ve Türkiye yok! Gözünü kapayan kendine gece yapar İsrail Dışişleri Bakanı Benyamin Ben Elizer Türkiye'de temaslar yaparken, Tunus'ta Arap Yeni Avukatlar Örgütü'yle Genç Hukukçular Cemiyeti İsrail Başbakanı Ariel Şaron hakkında mahkemeden savaş suçlusu kararı çıkarttı. Karara göre; Şaron 1982 yılında Sabra ve Şatilla Mülteci Kampındaki 5 bin sivil Filistinliyi öldürttü 13 ayrı katliamın planlayıcısı oldu. Miloşeviçler kaçamıyor ve unutulmuyor. Ekonomik durgunluğu nasıl aşacağız'ı, yatırımların yeniden gerçekleşmesine ne zaman başlayacağız'ı düşünürken bölgemiz için önemli Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ECO'nun birkaç gün önceki Tahran Toplantısı'nı da rutin konferanslar biçiminde değerlendirdik. Oysa Uzak Doğu Ülkeler Teşkilatı ASEM ve Kuzey Amerika Ülkeleri İşbirliği krizlere meydan okuyor hâle geldi. ECO'da işin başından beri varız. Türk Cumhuriyetleri de dahil edildi en son. Hindistan üzerinden orta ve doğu Asya'ya hızlı, kolay ve ucuz transit imkanları önemli değil mi? Buralara ulaşım, taşımacılık, demiryolu şebekelerinin genişlemesi, ticareti kolaylaştıran yasaların hayata geçirilmesi, uygulanması ehemmiyet arz etmiyor mu? Sonra Irak hiç bu kadar bize ihtiyaç hissetmedi. Suriye bu denli sıcak olmadı. Bodrum geceleri'nden bunları ekrana veya sayfalara taşıyacak medya mensupları da mumla aranır oldu. Oysa heyetlerle izlerdik gelişmeleri. Üstelik daha yurtdışına çıkışlardan alınacak 50 dolara 20 gün var. Terlememiz Akdeniz ve Ege'nin sıcak sularından mı, yoksa ülkenin soğuk yüzlü gündeminden mi sonbaharda belli olacak. Kapılar aralanmaya başlandı. Geçim mi, seçim mi, yoksa bir başkası mı karar verilecek. İşadamlarının "saygın iş"i İster inanın, ister inanmayın dünyanın en önemli özel hat ve tezhip koleksiyonu Sakıp Sabancı'da. Sakıp Ağa Amerika'dan, Almanya'ya veya öteki ülkelere bu sanat harikası belgeleri dolaştırıp duruyor. Dünya kamuoyunun, sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Alkış seslerini Ankara'dan duyuyorum dersem abartmıyorum, medyaya yansıyan yanıyla. Rahmi Koç da 40 yıldır topladığı koleksiyonunu kendi adını verdiği müzede sergilemeye başladı. Özel müze uygulaması ve anlayışı bizde yeni, ancak hoş ve gerekli bir gelişme. Dilerim yılda 4.5 milyon insanın gezdiği Metropolitan Müzesi'ne bir rakip kuruluşumuz olsun. Rahmi Koç Müzesi Haliç'de. 12. Yüzyıla ait Bizans yapısı Lengerhane bir sanathaneye dönüştü. Karşısındaki Hasköy Tersanesi de öyle "Endüstriyel Antika"nın Piri Rahmi Koç 2. Dünya Savaşından kalma uçakları, vagonları, kayıkları, denizcilik aksesuarlarını, fabrika mesela bir ayakkabı imalathanesini, eski bisikletleri, ilk buharlı aracı, sürat motorunu, antika otomobilleri hem keyifle, hem dikkatle izlemeye fırsat veriyor böylesine bir hobiyle. Tarihe de mühür vuruyor, imza atıyor Rahmi Koç.