Gazeteci Sefer Demir aradı, ardından da bir faks çekiverdi. Kilis, Halep'ten sonra Ankara'da da bir "el sanatları sergisi" açıyor. Sıhhıye Zafer Çarşısı'ndaki etkinlik hafta sonuna kadar. Gerçekten "alın teri-göz nuru"nun belgesel örnekleri bir çalışma. Sonra da İstanbul'a Vali aslan Kütük ve Belediye Başkanı Ekrem Çetin karşıladı konukları. Salon yeni restore edilmiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek galeriye özel bir önem veriyor. Pırıl pırıl yapılmış. Kilis El Sanatları'nı aktarmadan önce, kent ile aldığım bilgiyi aktarayım. Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde il olan Kilis (1995) adını Tunç Çağ Asur tabletlerinde geçen Ki-li-zi'den alıyor. Milattan önce 3000 yılına ait kalıntıları var. Ünlü bir yanı Mercidabık Savaşı'nın Tilhabeş (Yavuzlu) köyü'nde olması. Geniş bir ova. Halen parlamentoda Tilhabeş'ten iki milletvekili var: Mehmet Nacar (MHP), Bahri Zengin (SP). Kilis'in öteki milletvekili de Doğan Güreş Paşa. Zengin hariç öteki milletvekilleri açılışa gelmişlerdi. Türk Parlamenterler Birliği'ndeki akşam seansına ise mazeret göstermişlerdi. Kilis'te çok sayıda ziyaret edilen dini merkezler var. Turizm Bakanı Mustafa Taşar dini turizmi güçlendirmek için, şimdi buralara kaynak buluyor ve aktarıyor. Kent'in okuyanı yazanı çok. Halen 236 profesörü ve doçenti hizmetler veriyor üniversitelerde. İstanbul'da yaşayan ve genelde kuyumculuk ve otelcilik yapan varlıklı hemşehrileri kente cami, okul, yurt, hastane yaptırarak kamu yükünü paylaşıyor. Açılışta bulunan Prof. Nevzat Yalçıntaş'ın bir Kilisli hatırası da şöyle: "Rahmetli Prof. Faruk Kadri Timurtaş, Paris'e önce gitmişti. Bütün Türk öğrencilere ağabeylik yaptı. Dertleriyle ilgilendi. Disiplinini yansıttı. Mutfağını öğretti. Yanında bir aile sıcaklığı, şefkati hissederdik. Bu hep sürdü. Mekanı cennet olsun." Kültür Bakanı İstemihan Talay açtı sergiyi. Daha önce "Kilis'te Osmanlı Eserleri" yayınıyla da Kilislilerin dikkatini çekmişti. Sayın Talay'a göre Kilisliler her gittikleri yerde örgütlü ve dayanışma içindeler. Çok çalışkan ve üretkenler. Seçim bölgesi Mersin de böyle. "Sergide neler var"a gelince. Güneydoğu mutfağının ham malzemeleri biber, salça, zahter, fıstık başta. Her türlü iddialı yorgan çeşitleri. Halep Fuarı'nda 25 dolara kapış kapış gitmiş. Ancak yetkililer satışa sınırlama koyduklarından gerisi, Ankara-Şam diyaloğuna kalmış. Yatak örtüleri, kırlentler yün dokuma heybeler, kilimler, değişik aksesuarlar, panolar, sim sırma fiskos örtüler, iğne işi masa ve örtüler, sehpa takımları. 50 dolar kazanıyorlar mı? Tatil'de Fethiye'de kale'yi gezerken satılan örtülere takıldı eşim. Sorduk. Kilis işiymiş. Artık Kilis pazarını büyütüyor. İşsizliğe savaş açmış. 7 Aralık 1921'de Kilis'in Fransızlardan kurtuluşunda İslam, Kartal ve Polat Beyler gibi kahramanları da tanımanız mümkün. Şahin Bey'in de Kilisli olduğunu gururla anlattı hemşehrileri. Vali Kütük'e soruyorum, "en önemli sorunu ne şehrin" diye. -Sınır kapılarından çıkışta alınan 50 dolarlar. Kilis sınır kenti. Onca insan Suriye'ye günü birlik giderek maişetini temin ediyor. Türk mallarını satıyordu. Şimdi bu durdu. Sorun haline geldi. Bu insanlar elli dolar kazanmıyor ki, versinler. Ayrıca denizden çıkışlarda bu para alınmıyor, kara'dan alınıyor. 2 Ekim'de sınır illeri valileri toplanacak. Belki gündeme gelirse faydalı bir neticeye ulaşılabilir. Çünkü bütün sınır illeri bundan mustarip. Karayoluyla hacca 52 bin aday Sayın Aslan Kütük, eski milletvekillerinden ve Kilis Kültür Derneği Başkanı Şinasi Çolakoğlu'nun akşam verdiği yemekte de karayoluyla hacca bu yıl 52 bin hacı adayının gideceğini söyledi. Bir de bunun dönüşünü eklerseniz 104 bin ediyor. Bunların çoğu da Öncüpınar sınır kapısından işlem yaptıracak Kilis şimdiden hazırlığa başlamış. Alt yapı eksiklikleri gideriliyor. Park yerlerinden, sağlık ocaklarına, tuvaletlere kadar herşey sil baştan. Sonra hacıların alış-veriş ihtiyaçlarını karşılamak üzere küçük standlar halinde bir çarşı bile düşünülüyor. Bölgede hem manevi, hem de ekonomik bir sirkülasyon sağlanacak. Aynı anda, Dışişleri Bakanı İsmail Cem imzalı bir yazı, Başbakanlığa gidiyordu. Dışişleri, Konsolosluk Genel Müdürlüğü aracılığıyla Riyad, Amman ve Şam Büyükelçiliklerinden aldıkları bilgilerle Başbakanlıktan karayoluyla haccın iptalini istiyordu... Diyanet İşleri ise hazırlıklarını bu konuda sürdürüyor. Böyle bir tasarruf halinde de hacı adaylarının uçaklarla Suudi Arabistan'a götürüleceğini belirtiyor. Uzun yol sürücüsü şoförlerle, firmaları tam tersini savunuyor ve her türlü tedbiri aldıklarını ileri sürüyor. İşte budan en çok da Cilvegözü ve Öncüpınar sınır kapıları etkilenecek. Ancak taşra kabuğunu çatlatmış. Ankara'ya tayin, tedavi, iş bulma umuduyla gelmiyor artık. Ürettiği malı pazarlamaya koşuyor. Rekabete hazır.