Kadir gecesi...

A -
A +

Onbir ayın sultanı ramazan neredeyse bitiyor... Önümüzde bin aydan daha hayırlı Kadir gecesi var... Bu salı Kadir gecesi... Gerçi ramazanın son on gününü Kadir gecesiymiş gibi değerlendirmek lazım... Zaten ramazan ayı başlı başına ibadetlerin yoğun olduğu bir zaman değil midir?... Kadir gecesi ise bu ayın en mübarek günüdür. Kur'an-ı Kerim'de methedilen en kıymetli gecedir... Kur'an-ı Kerim bu gece indirilmeye başlanmıştır... Peygamber Efendimiz (S.A.V) Hadis-i Şerif'te buyuruyor ki: "Kadir Gecesi'ni inanarak ve sevabını bekleyerek ihya edenin, geçmiş bütün günahları Allahü teala mağfiret eder..." Bu geceyi ihya için kaza namazı kılmalı, Kur'an-ı Kerim okumalı, dua ve tövbe etmeli, sadaka vermeli ve Müslümanları sevindirmelidir... Allahü teala (C.C) biz kullarına çok merhamet ettiği için böyle mübarek geceleri bizlere hediye etmiştir... Her zaman söylerim, bizim dinimiz merhamet dinidir, şefkat dinidir ve sevgi dinidir... Buna en güzel örnek Sevgili Peygamberimizin (S.A.V) hayatıdır. O'nun merhametini ve şefkatini hepimiz örnek almalıyız... Peygamber efendimiz (S.A.V) herkese karşı çok merhametliydi, özellikle de çocukları çok severdi... Resulü Ekrem (S.AV) nerede bir çocuk görse başını okşardı... Onlara hediyeler verirdi... Çocukları sevindirmek, Peygamber Efendimizi (S.A.V) mutlu ederdi... Torunları Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Umame'nin sevgisiyse bir başkadır... Bir gün Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin kaybolmuşlardır. Resulullah (S.A.V) ve Eshab-ı kiram aramaya çıkarlar. Bir dağın eteğine kadar gelirler, Hz. Hasan'la Hz. Hüseyin'i birbirlerine sarılmış uyuyor halde görürler. Hz. Peygamber (S.A.V) onların yanına gider, onları birbirlerinden ayırır yüzlerini okşayıp şöyle der; "Annem babam size feda olsun, siz ikiniz Allah (C.C) katında ne kadar değerli ve şereflisiniz..." Sonra da birini sağa öbürünü de sol omzuna alırlar... Peygamber Efendimizin (S.A.V) bir başka gülü, Hz. Zeynep'in kızı Umame'dir. Onun da sevgisi bir başkadır Resulullah'da... Öyle ki namaz kılarken bile torunu Umame, onun sırtına biner, rükuya eğildiği sırada Efendimiz onu yere indirir, kalkarken de yine dedesinin sırtındadır. Yeter ki onlar kırılmasın, üzülmesin diye... Sadece torunlarına karşı değil, tüm çocuklara karşı sevgisi çok büyüktür... Bir Hadis-i Şerifte; "Evlat kokusu, Cennet kokusudur" buyurmuşlardır... Oysa günümüzde bırakın başkalarının çocuklarını, kendi çocuklarına bile sevgiyi çok gören, sahip çıkmayan, sokağa atan o kadar çok insan var ki, üzülmemek elde değil... Allahü teala bugünlerimizin kıymetini bilmeyi, hepimize nasip etsin. İnşallah... Sevgiyle...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.