Bir hafta ne kadar da çabuk geçti... Ramazan ayının ilk haftası göz açıp kapayıncaya kadar bitti... Zamana dur demek ne mümkün?... Sahurların tadını bu ramazanda doya doya yaşıyorum.. Bir televizyon kanalında Peygamber Efendimizin (S.A.V) hayatı anlatılıyor... O kadar güzel ve o kadar dolu dolu ki, emeği geçenleri tebrik etmemek mümkün değil... Bir yandan sahur yaparken, bir yandan da Peygamber Efendimizin (S.A.V) hikayelerini izlemek, dinlemek bana ve eşime ayrı bir huzur ve manevi haz veriyor... İzlerken gözyaşlarımızı durdurmak mümkün olmuyor... Yine bir sahur vakti eşimle birlikte aynı programı izlerken, harika bir şiir okundu... Sevgili Peygamberimize yazılmış bir şiir bu... Dursun Ali Erzincanlı'nın duygularını anlatan bir şiir.. Aynı zamanda bizim duygularımızı da anlatan bir şiir... Mutlaka bir kısmınız biliyorsunuzdur ama ben yine de çok beğendiğim bu satırları sizlerle paylaşmak istedim... ... Canım Benim Efendim hiç solmasaydı güneşe ışık salan yüzün Ve gül kokulu o yüzünde karar kılmasaydı hüzün Efendim, önce annemden öğrendim adını Annemden öğrendim annesiz kaldığını Önce o gösterdi parmağınla ikiye bölünen Ay'ı Önce ondan öğrendim adını duyunca ağlamayı Ondan öğrendim Halime'nin yurdunda misafiri olduğun evin bahçesinde ellerini çırparak koşarmışsın uçarmış kuşlar... Bilmem ki o bahçe hâlâ seni bekler mi? Efendim o gün seninle oynayan kuşlar mıydı melekler mi Neccaroğullarının yurdunda, Adiyy bin Neccar'ın havuzunda yüzmeyi öğrenmişsin... Ondan öğrendim gölgesi olmayan tek çocuk senmişsin... Annemin kalbindeki şefkattesin, şefkati inzal rahmettesin. Uğruna can verdiğim vuslattasın, candasın canandasın canım benim... Efendim annemden dinledim sınırsız şefkatini. Ordunla birlikte çölde yürürken, yavrularını emziren bir köpek görmüşsün. O ürkmesin diye başına bir nöbetçi dikmiş, ordunun yönünü değiştirmişsin... Annemden dinledim efendim, Medine'de bir bahçeye girmişsin. Deve seni görünce yavaş ve ürkek yanına sokulmuş. Sanki kulağına bir şey söyler gibi durmuş. Sahibini sormuşsun, sonra buyurmuşsun, "Deve bana sahibini şikâyet ediyor" Hem az yiyecek veriyor, hem de çok çalıştırıyormuş. Efendim hiç solmasaydı güneşe ışık salan yüzün Ve gül kokulu o yüzünde karar kılmasaydı hüzün. Annemin kalbindeki şefkattesin, şefkati inzal rahmettesin. Uğruna can verdiğim vuslattasın Candasın canandasın canım benim Uğruna can verdiğim kavuşmadasın Candasın canandasın canım benim ...