Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde Amerika ziyaretinde PBS televizyonunda, "Savaş, savaş, savaş, bunlardan bıktık. Silaha yatırılan paralardan bıktık" dedi. Ne güzel de söyledi... Gerçekten de bıktık... Ne zaman bir gazete okusam, ya da televizyonda haberleri izlesem, dünyanın dört bir yanında acımasızca öldürülen insanlar, haberler yer alıyor... Ne için bu kadar öfke, savaş... Ne için?... Toprak için mi, güç için mi, ticaret için mi, söz sahibi olabilmek için mi?... Değer mi peki? Birçok insanın ölmesi bunların hangi biri için değer söyler misiniz?... Değmez, şu ölümlü dünyada hiçbir şey için değmez.. Hepimizin gideceği yer belli... Hiçbirimiz kalıcı değiliz ki... Hepimizin sonu aynı... Bu dünya kimseye kalmadı ki... Bize, size, onlara kalsın... Öyleyse bu gözü kararmışlık niye?... Barış, huzur varken, bu kin, öfke niye?... Sevgi varken, düşmanlık niye?... Kim kazanmış kötülükten, merhametsizlikten... Birileri para kazanacak diye, söz sahibi olacak diye, geçici istekleri yerine gelecek diye, bunca masum insanı yok etmek, acı çektirmek neden?... Ne zaman son bulacak bu savaşlar, ne zaman susacak bu silahlar?... Bir bileniniz var mı?... Bu şartlar altında çok zor gibi geliyor... Son bulmaz, buldurmazlar, çünkü, o zaman birilerinin düzeni bozulur... Buna en güzel örnek, başbakanın uygulamaya çalıştığı, ama her seferinde tepki gördüğü "Demokratik Açılım"... İtiraz edenler oluyor çünkü dediği gibi "Rant kapıları kapanıyor"... Şimdiye kadar hiçbir hükümetin cesaret edemediğini yapmaya çalışıyor... Ne için, barış için... Ama dediği gibi başbakanın, bir kısmın işine gelmiyor... Keşke bu yeni yılla birlikte, her zaman söylediğimiz, dilediğimiz hayalimiz gerçek olsa... Yani silahlar sussa ve savaşlar olmasa... Herkes ülkesinde huzur içinde, barış içinde yaşasa... Çok şey mi istiyoruz acaba?... Her şeye rağmen yine de benim bir umudum var... Belki biz görmeyiz ama, bizden sonraki nesiller inşallah daha şanslı olurlar... Ne dersiniz?... Sevgiyle...