11 Eylül

Belediye Başkanı "sade fakat güçlü bir tören olacak" demişti. 9 milyon dolara mal olan bir tören. Kimi Amerikalılar böyle yüksek maliyetli tören fikrine pek sıcak bakmamıştı. "Ölenler öldü, bu kadar para daha iyi bir şekilde değerlendirilemez mi? Binlerce insan işsiz kaldı, ölenlerin yakınları zor durumda" diye söylenenler vardı. 11 Eylül'ün birinci sene-i devriyesi, bence sade değil ama güçlü bir törenle anıldı. Sabahın erken saatlerinde New York şehrinin beş ana semtinden beş ayrı gayda-trampet takımı yürüyüşe geçip saat 8'de Dünya Ticaret Merkezi mahallinde buluştu. 8.46'da, ilk uçağın ilk kuleye çarptığı vakitte saygı duruşu yapıldı. New York eyaleti valisi, 19'uncu asrın cumhurbaşkanlarından Lincoln'ın meşhur Gettysburg Nutku'nu okudu. Abraham Lincoln'ın, İç Savaş sırasında, Gettysburg muharebesinin cereyan ettiği meydanda, ölen askerlerin anısına dikilen âbidenin açılışında îrâd ettiği bu kısacık nutuk Amerika'da çok bilinen bir metindir. Lincoln, devam eden İç Savaşı hatırlatıp orada can veren askerlere işaret ettikten sonra sözü şöyle bağlamıştı: ........Bu millet Allah'ın koruyuculuğu altında yeni bir hürriyetin doğuşuna şahit olacak; ve halk tarafından, halk için kurulan, halkın devleti de yeryüzünden silinmeyecektir. Eski belediye başkanı, 11 Eylül günlerinin kahramanlarından sayılan Rudy Giuliani faciada ölen 2800 küsur kişinin adlarını okudu. New Jersey valisi de İstiklâl Beyannâmesi'nden bir parça okudu. ......... Bütün insanlar eşit yaratılmıştır. Bütün insanların Allah tarafından bahşedilmiş hayat, hürriyet ve mutlu olma hakkı gibi alınamaz, devredilemez hakları vardır. Güzel lâflar! Sabahki tören, 10.29'da, ikinci kulenin yıkıldığı saatte bitti. O sırada bütün kiliseler çanlarını çaldı. Ardından ölenlerin yakınları, şimdi Dünya Ticaret Merkezi'nin yerinde kalan çukura inip gül koydular. Gün batımında ise Dünya Ticaret Merkezi'nin hemen yakınında deniz kıyısında, Hürriyet Heykeli manzaralı Battery Park'ta, dünyanın her yerinden gelen misafirlerle birlikte bir tören daha yapılacak. Oraya Cumhurbaşkanı Bush'un da geleceği duyuruldu. Battery Park, Bush'un bugünkü üçüncü durağı olacak. Önce Pentagon'daki ve Pennsylvania eyaletinde dördüncü uçağın düştüğü yerdeki törenlere katıldı. Akşam parkta sonsuzluk meşalesi yakılacak. Ve Belediye Başkanı bir başka meşhur hitabeyi, Franklin D. Roosevelt'in, 1941'de, İkinci Dünya savaşı yayılarak devam ederken Kongre'ye sunduğu "Dört Hürriyet" hitabesini okuyacak: ........Güvenli olmasını istediğimiz gelecek günlerde, insanoğlunun dört esas hürriyeti üzerine kurulmuş bir dünya özlüyoruz. Birincisi konuşma ve kendini ifade etme hürriyetidir. Dünyanın her yerinde. İkincisi herkesin Allah'a kendi usulünce ibadet edebilmesi hürriyetidir. Dünyanın her yerinde. Üçüncüsü refah içinde yaşama hürriyetidir, yani her ülkenin vatandaşlarına sağlıklı bir barış hayatı sağlayabileceği ekonomik anlayış. Dünyanın her yerinde. Dördüncüsü korkusuzca yaşama hürriyetidir, yani bütün dünyada silahlar öyle bir seviyeye kadar, o kadar yaygın şekilde azaltılacak ki hiçbir memleket komşusuna karşı saldırıya geçmeye kalkışamayacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde. Bu ulaşılamaz bir milenyumun hayali değildir. İçinde bulunduğumuz zamanda, bugünkü nesil ile kurabileceğimiz bir dünyanın temelidir. Böyle bir dünya, diktatörlerin bomba patlamalarıyla oluşturmaya çalıştığı yeni zorbalık düzeninin tam tersidir. Güzel lâflar! Lâflar hep güzel de icraat neden lâflara benzemiyor?