Ne garip dünya? Kenya'da, hileli seçimlerin ardından kan gövdeyi götürürken, şiddet almış başını giderken bir Kenya kökenli adam ABD'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde at koşturuyor. ABD'de bu sene seçim yılı. Demokrat Parti'nin iki adayı ön seçimlerde başa baş mücadele veriyor: ABD'nin ilk kadın başkanı olmayı hedefleyen New York senatörü Hillary Clinton ile, ABD'nin ilk siyahî başkanı olmayı hedefleyen İllinois senatörü Barack Obama. Yani bu seneki seçimlerde, Amerikan tarihinde alışılagelenden farklı bir manzara var. Şimdiye kadar Beyaz Saray'a WASP denen, beyaz, Anglo Sakson, Protestan ve "erkek" isimler oturmuş. Bunun bir istisnası Kennedy, o da beyaz Anglo Sakson idi ama Katolik'ti. Beyaz Saray'a münavebeli olarak oturan iki büyük parti, Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin zenci veya kadın adayı bile olmamış hiç. Bu defaki "ilk"ler 2008 seçimlerini şimdiden her zamankinden daha heyecanlı hale getirdi. Bakalım Demokrat Amerikalılar başkan adayı olarak bir kadını mı, bir siyahîyi mi çıkaracaklar? Ve bu yılın kasım ayındaki seçimde Beyaz Saray'a bir kadın mı, bir siyahî mi seçilecek? Yoksa, "gelişmiş ülkeler içinde en muhafazakârı" denilen Amerika, Bush'un başarısız yönetiminden sonra Demokrat adayın kazanma şansının daha yüksek olmasına rağmen, bir kadın yahut bir siyahî aday karşısında çark edip "Yaramaz! Bize beyaz erkek lâzım!" deyip yine Cumhuriyetçi adaya mı oy verecek? "Babam zift karası bir adamdı, annem süt beyazı bir kadın" diyor hatıralarında Barack Hussein Obama. Kenya'da doğup büyümüş olan babası yüksek tahsil için ABD'nin 50'nci eyaleti Hawaii'ye gitmiş. Orada üniversitede tanıştığı Kansaslı bir kızla evlenmiş, Barack Hussein, böylece Honolulu'da bir öğrenci çiftin oğlu olarak dünyaya gelmiş. "Hussein" malûm isim, Barack da Arapça "Baraka"nın Amerikancası! Babası da aynı adı taşıyor. Çocuk iki yaşındayken annesi babası ayrılmışlar, babası önce Amerika'ya gelip doktora yapmış, sonra anavatanı Kenya'ya dönmüş. Barack'ın annesi bu sefer başka bir yabancı öğrenci, bir Endonezyalı ile evlenmiş. Aile Jakarta'ya taşınmış. Barack'ın öz babası Müslüman bir ailede doğup Müslüman olarak büyümüş ama evlendiklerinde -kendi ifadesine göre- baba agnostik, hatta ateist, anne ateist. Endonezyalı üvey baba ise pek dindar olmayan bir Müslüman. Barack önce Jakarta'da okumuş, sonra on yaşındayken annesi onu anneannesiyle dedesinin yanına Hawaii'ye göndermiş. Eğitimi üzerinde annesinin söz sahibi olduğu anlaşılıyor. Üniversite tahsili için de ABD'ne gelmiş. Annesi de babası da hayatta değiller. Columbia ve Harvard üniversitelerinden diplomalı. 80'li yıllarda bir Protestan kilisesine intisap etmiş. Amerikan medyasında bir sürü dedikodu gelip gitmekte. Halen Müslüman olduğu, bunu örtbas etmek ve seçilebilmek için "Protestanım" dediği, hatta Jakarta'da devam ettiği okulun Vehhabî inancı üzre tedrisat yapan bir medrese olduğu, zaten Endonezya'nın radikal İslâmî okullara ev sahipliği yapan bir ülke olduğu, üvey babasının da radikal bir Müslüman olduğu... filan. Bir de en sevdiği ve iyi pişirdiği yemek acılı kuru fasulye imiş!