Gazetelerimizde, televizyonlarımızda zaman zaman Amerika'da üniversitelerin imtihansız olduğu, parasını verenin istediği üniversiteye girip okuduğu yazılıyor, söyleniyor. Ben bu konuyu daha önce de yazdım ama bir kere daha tekrarlayacağım. Amerika'da devlet ya da özel, bütün yüksek okullar paralıdır ama giriş imtihanı da vardır! Ancak üniversite giriş imtihanı tek değildir. Yani gençler yılda sadece bir kere üniversite imtihanına girmezler. "College Entrance Examination Board=Üniversite Giriş İmtihanı Kurulu" tarafından organize edilen birkaç çeşit imtihan vardır. En yaygın üniversite giriş imtihanı olan "Scholastic Aptitude Test=Skolastik Yetenek Testi" SAT kısaltmasıyla bilinir. Dil ve matematik bölümlerinden (bizdeki karşılığıyla sözel-sayısal diyebiliriz) oluşan bir muhakeme imtihanıdır. Her ay bir cumartesi günü bütün Amerika'da, yüzlerce yerde yapılır. Yalnız her ay, aynı cumartesi günü, her yerde birden yapılmaz. Test mekânı liselerdir, ülke çapında tesbit edilen aylık imtihan günlerini liseler bölüşür. Meselâ, Mayıs ayı testi sizin okul bölgenizdeki lisede olmayabilir, siz de istiyorsanız komşu kasabadaki liseye gider, imtihana girersiniz. Haziran imtihanı sizin lisede vardır, onlar isterse size gelir. Eylül imtihanı sizin lisede de vardır, onlarda da vardır. Lisenizden temin ettiğiniz bir SAT broşürü bunları size bildirir. Müracaat formunu doldurup test ücretini yatırdıktan sonra nerede isterseniz orada imtihana girebilirsiniz. Ulaşım, aile, sağlık şartlarınıza, kendinizi hazır hissetmenize göre imtihan günlerinizi ayarlarsınız. (Hatta Musevî öğrenciler için, cumartesi dünya işiyle uğraşmak istemeyebilecekleri düşünülerek pazar test günleri ihdas edilmiştir; hahamdan mektup getirmek kaydıyla kayıtlarını öyle yaptırabilirler). Böylece isterseniz yıl boyunca her ay imtihana girersiniz. Ancak öyle her ay SAT alan öğrenci üniversitelerce makbul addedilmez. Yaygın usul en fazla üç defa girmektir. Aldığınız en yüksek puan dikkate alınır. Öğrenciler lise birinci, ikinci ve en geç üçüncü sınıfın başında bu imtihana girerler. Sorular lise bir ve iki ayarıdır. Lise üçüncü sınıfta SAT II testi vardır. Daha doğrusu bir testler grubudur bu. Derslere göre düzenlenmiştir. Öğrenci hangi fakülteye gitmek, ne olmak istiyorsa ona göre seçer. Meselâ, doktor olmak isteyenler SAT II'nin biyoloji, fizik, kimya, matematik bölümleri testlerine girer. Sosyal branşlarda okumak isteyenler SAT II'nin edebiyat, tarih bölümlerine girer. Yani bir öğrenci bütün SAT II imtihanlarını almak zorunda değildir. İyi üniversiteler biri matematik, biri dil olmak üzere en az iki SAT II imtihanını şart koşarlar. SAT II de her ay tekrarlanır. Parasını öder, formunu doldurur, istediğinizde girersiniz. Öğrenci bu iki imtihanın sonuçlarını aldıktan sonra dosyasını hazırlar. Dosyaya lise ders notları, lise öğretmenlerinin birkaç tanesinden alacağı tavsiye mektupları da konur. Üniversitelerin ev ile okul arasında gidip gelmiş, başını kitaptan kaldırmamış öğrencilere teveccühü yoktur. Öğrencinin ayaklı bir fizik yahut cebir kitabı olması beklenmediğinden sosyal faaliyetlerin önemi çok büyüktür. Bu yüzden öğrenci lise boyunca hastahânelerde, huzur evlerinde, mâbedlerde, parklarda yaptığı gönüllü toplum hizmetlerinin kayıtlarını da dosyaya ilâve eder. Sonra okulunda katıldığı spor, müzik, kol faaliyetlerini sıralar. Neden üniversitede okumak istediğine dair bir de deneme yazar. Dosyanın mümkün mertebe kabarık olması istenir. Sadece SAT imtihanlarından yüksek not almak, üniversitelerin öğrenciyi kabul etmesi için yeterli olmamaktadır. Üniversiteler hem test puanları yüksek, hem dosyası kabarık öğrencilere öncelik vermektedir. Öğrenci lise son sınıfta iken (liseler dört yıldır) hazırladığı dosyayı çoğaltıp istediği üniversitelere gönderir, cevapları beklemeye başlar. Lise son sınıfın sonlarına doğru öğrencinin hangi üniversiteye gideceği belli olur.