Yirmi küsur yıldır Amerika'da tertiplediğimiz hemen her açık hava toplantısında ve yürüyüşlerde elinde Türk bayrağı ile, her salon toplantımızda boynunda ay yıldızlı kolyesi ile hazır olan bir Ermeni dostumuz vardır: Edward Tashji. Kartvizitinde "Bana Türk dostu derler" yazar. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun demirbaşlarındandır. Yıllardır Ermeni meselesinde Amerikan makamları nezdinde giriştiğimiz bütün faaliyetlerde en önde hep o vardı. Türkleri ilgilendiren her faaliyette hep o vardı. Bir keresinde Rauf Denktaş'ı Kennedy Havaalanında karşılarken, en önde elinde Türk bayrağı ile yine o vardı. New York'taki evi, kendi evim dahil, burada tanıdığım hiçbir Türk'ün evinde görmediğim kadar ince bir hassasiyetle tepeden tırnağa Osmanlı-Türk evi olarak dekore edilmiştir. Yıllar önce ilk defa bizi buyur ettiğinde darbuka ile bir oyun havası çalarak karşılamıştı. Edward Taşçı (Türkiye topraklarından ve Türkçe'den gelen soyadını aslı gibi yazabiliriz), Balıkesir'de doğup büyümüş bir Ermeni anne ve Urfa'da doğup büyümüş Süryanî bir babadan Amerika'da dünyaya gelmiş. Eşi Mary Taşçı da Ermeni asıllı bir Amerikalı. Edward Taşçı'nın Türkiye ve Türklere olan yakınlığı anne babasından dinlediği anılardan kaynaklanmaktadır. Türkçe'yi ailesinden öğrenmiştir. Onlardan hem Türkçe'yi, hem zamanın Türkiye'sinde olup biten olayları öğrenmiştir. Bugüne kadar elindeki belge ve malzemelerle birçok sergi açtı. 1998'de Ankara Millî Kütüphâne'de açtığı sergiyi hatırlayanlarınız olacaktır. Geçen hafta, sayın Edward Taşçı'nın bir kitabı piyasaya çıktı. Ermeni Soykırımı iddialarına cevap teşkil edecek, hakikî bir hayat hikâyesi olan"Armenian Allegations-The Truth Must Be Told=Ermeni İddiaları-Gerçekler Söylenmelidir" adlı bir kitap. Kitap bundan böyle Ermeni soykırımı iddialarına cevap teşkil edecek eserlerden biridir ve böyle bir hatıra kitabının Ermeni asıllı bir Amerikalı tarafından yazılması şüphe yok ki son derece önemlidir. New York merkezli Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun gayretiyle basılan kitap bugünlerde Amerikan Kongresi üyelerine, mahallî yöneticilere, lobicilere, tarihçilere postalanmaktadır. Kitaptan öğrendiğimize göre... Edward Taşçı'nın annesi Ermeni tehcir hareketi esnasında genç bir kız... Balıkesir'den alınıp Kilis'e gönderilir, Kilis'te faaliyetine devam etmekte olan Ermeni Kilisesi'nde misafir edilir, daha sonra kilise tarafından Kilis'te yaşayan Ermeni ailelerden birine teslim edilir, genç kız yeni ailesi ile kaynaşır. Derken bir gün tesadüfen tanıştığı bir Osmanlı zabiti ile orada evlenir, bu zabit Edward'ın babasıdır. Aile daha sonra Amerika'ya göçer. Hikâye devam eder... Bu kadar bilgi ile iktifa edelim şimdilik. Kitabın Türkçe'ye çevrilmesini ve Türk okuyucuların da Amerika'dan yükselen Türkiye sevdalısı bu Ermeni sesini duymalarını arzu ederim. Ne yazık ki Edward Bey bugünlerde hastahânede, yoğun bakımda. Kendisine âcil şifalar diliyoruz.