Akif'in "medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" dediği tam buydu işte. Gerçi "canavar" dediğiniz de hayvandır ve hayvanların bazen insanlardan daha insaflı olduğu anlaşılmış bulunuyor. En yırtıcı hayvanlar bile karınlarını doyurmak için, hayatta kalmak için başka bir hayvanı öldürür, zevk olsun diye, keyif olsun diye değil! Herhalde Akif'in canavar dediği bildiğimiz hayvan değildi, hayvanla insan arası başka bir mahlûktu; insanlığa yükselememiş, hayvan da olamamış, iki tarafa da dahil olamadığı için hilkat garibesi olmuş bir mahlûk. Amerikan siyaset sahnesi Ebu Garib hapishânesinden gelen fotoğraflarla çalkalanıyor. Bu çeşit insanlar hangi evlerde, hangi okullarda yetişiyor? Bunlar, bizim bildiğimiz, oturup kalkan, konuşan, yemek yiyen, kitap okuyan, müzik dinleyen, çalışan, para kazanan, normal insanlar olabilir mi? Düşünüyorum, düşünüyorum, içinden çıkamıyorum. Bu satırları yazarken bütün büyük ABD televizyonları Senato'daki oturumun canlı yayınındaydı. Savunma Bakanı Rumsfeld Silahlı Kuvvetler Komitesi önünde hesap verdi. Hapishânedeki işkence olaylarının bütün sorumluluğunu üstlendiğini açıkladı, "derin üzüntülerini" bildirdi, özür diledi. Irak'ta işkence gören mahkûmlara "uygun bir tazminat" ödenmesini istedi. Savunma Bakanı'nın istifasını isteyenler çok, fakat Bush, Rumsfeld'in kabinede kalacağını duyurdu. The New York Times, "Dünya, Bush'tan, bu meselenin ne kadar ciddî olduğunu anladığını gösteren bir işaret bekliyor, özür dileyip durmak yetmez" diye yazmış. Acaba anlıyor mu? Bush ara seçim kampanyası sırasında, ikide bir "bizim sahip olduğumuz değerler" derdi. Ve Saddam'ı kastederek "Bu adam Amerika'nın sahip olduğu değerleri taşımıyor. Bu adam bizim uğruna mücadele ettiğimiz değerlere sahip değil!" derdi. Şimdi bütün dünya sormayacak mı: Sizin sahip olduğunuz değerler bunlar mıydı? Saddam Halepçe katliamını yaptı, halkına eziyet etti, kabul. Fakat "Irak halkını Saddam'ın zulmünden kurtaracağız" diye giden bir ordu böyle bir skandalla ortaya çıkınca dünyanın artık iyi şeyler düşünmesi beklenebilir mi? İnsan hakları diye durmadan seslerini yükseltenler herhalde şimdi ayaklanacaktır! Alın size insan hakları! Evet, hiçbir toplum bir ü pâk değildir. Her milletin içinde ne cani ruhlu, ne sadist insanlar vardır, her gün haberlerde neler duyuyoruz?! Amma velâkin savaş sırasında ele geçirilen insanlar galip devletin korumasına girerler. ABD Irak'ta esir ettiği insanları koruyamamış, "korumamış"; en alçak, en iğrenç, en insanlık dışı, akıllara zarar muameleyi reva görmüştür... Talabani "o kadar büyütülecek bir olay değil" demiş. Yazıklar olsun! Acaba Kürtçe'de "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" atasözü yok mu?