Bakünâme -10-

A -
A +

On ve son!.. Atalar ne demiş? "Tilkinin kırk hikâyesi var, kırkı da tavuk üstüne!" Teşbihte hata olmaz derler. Ben de iki aydır Azerbaycan için kalem oynatıyorum. Topu topu bir haftada o kadar çok hatıra, intiba biriktirdim ki, o bir hafta beni o kadar doldurdu ki, iki ay daha yazabilirim. Ama bu yazıyla son olacak, daha fazlasını fotoğraflarıyla birlikte Türk Edebiyatı dergimiz için yazacağım... Azerbaycan'a gitmeden önce Azerbaycan kelimesinin mânâsı üzerinde düşünmemiştim. Bildiğim ve dikkat ettiğim, sadece "Azerbeycan" dememekti, çok kimse bu hatayı yapıyordu, doğrusu "Azerbaycan" idi... Azerbaycan kelimesinin etimolojisi üzerine fikir birliği yok. Milâttan önce dördüncü yüzyılda o bölgede valilik etmiş Atropaten'in, (veya Atropatkan, Aturpatkan) adından değişerek geldiği görüşü var. Kimi araştırmacılar Hazar Denizine de adını vermiş olan Hazar Türkleri ile ilgili olduğunu söylüyor. -gan eki mekân bildirmek için takılmış: Hazarboygan, "Hazar boyunun yeri." Kelime biraz değişerek günümüze gelmiş. Akla yatkın. Bir başka görüş: Azer kelimesi "yüksek, dağlık yer" demek, baygan ise "zenginlerin yeri". Eh, bu da yanlış değil! Farsça'da "âzer" kelimesi "od, ateş" demek. Bir görüş de şu: İsmin ilk zamanlardaki hali "Azerpâyegân". Farsça yer eki almış, "ateşi muhafaza eden diyar." Azerbaycan'a "Odlar Yurdu" dendiğini de duymuşsunuzdur. O tabir âzer kelimesinin bu mânâsından geliyor. Ülkeyi biraz gezip gördükten sonra bana bu ihtimal de yakın göründü. Azerbaycan toprağı petrol ve doğal gaz zengini. Doğalgaz bazı bölgelerde, bir yol bulup yer üstüne sızmış ve bir şekilde tutuşarak yanmaya başlamış. Bakü'ye yakın "Yanardağ" dedikleri bir ziyaret yeri var, dağın yamacında koskoca bir ateş kendi kendine sönmeksizin yanıyor. Yine Bakü yakınlarında, yeryüzündeki birkaç Mecûsî mâbedinden biri, "Âteşgâh" var. Zerdüşt bu topraklarda yaşamış. Âteşgâh mâbedinde de asırlardır sönmeksizin bir ateş yanıyor... Kısacası Azerbaycan topraklarının şurasında burasında yer altından yükselen gazlar yanmaya durmuş. Ateşin insanı sarıp sarmalayan bir cazibesi vardır. Buralarda yaşamış eski insanlar çevrelerinde kendiliğinden yanan, hiç sönmeyen bu ateşleri görünce ne yapsınlar, ateşe perestiş etmeye durmuşlar. Dolayısıyla ismin bu mânâsı da aklıma yatıyor. Bütün bu mânâları kabul edip selâmlar gönderiyorum Azerbaycan'a. Bir gün bir selâm gitse Anadolu'mdan/O şehirden sımsıcak bin selâm gelir. Y.B.Bâkiler

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.