Azerbaycan'ın yüzünü güldüren petrol ve doğalgaz. Ekonominin bel kemiğini bu iki kalem mal oluşturuyor. Bakü'nün dışına doğru biraz adım atar atmaz sağlı sollu petrol tarlaları başlıyor. Durmadan başlarını eğip kaldıran, iri, kara, yabani kuşlar gibi sondaj makineleri. Bakü pahalı bir şehir. Azerbaycan para birimi Manat aşağı yukarı Euro değerinde bir para. Galiba ülkede en ucuz şey benzin! Benzinin litresi 55 kapik. Kapik yani kuruş. Bu fiyat kurşunlu benzin için. Kurşunsuz benzin 1 Manat'ın biraz üzerine çıkıyor. Ve sanırım kurşunlu benzin, fiyatı sebebiyle geniş kitle tarafından daha fazla tercih ediliyor. Arabaların karbon emisyonlarının, egzoz filtrelerinin denetimi yeterince -yani rüşvetsizce!- yapılmadığından havada oldukça kesif bir egzoz dumanı ve kokusu var. Kardeş ülke Azerbaycan ile aramızda kardeş bir mesele! Bereket versin Bakü rüzgârlı şehir! Hazar'dan esen rüzgârlar şehrin havasını temizliyor. Evet, benzin ucuz. Benzin istasyonlarını devlet işletiyor. Pompacılar maaşla çalışan devlet memuru. Bu bilgi bana enteresan geldi. Zaten petrol kuyularının sahibi de devlet imiş. Meselâ tarlanızda, bahçenizde petrol çıktı; mülk sahibi olarak "zengin oldum" diye sevinmenizin bir mânâsı yok! Çıkan petrol devletin oluyor. SOCAR Devlet Petrol Şirketi, petrolü çıkarıyor, işliyor, satıyor. Öyleyse... Aklıma bir şey geliyor. O güzel insanların daha rahat yaşaması için bir teklif, bir temenni. Madem petrol o toprakların malı, üstelik vatandaşın tapulu tarlasında bile çıksa devletin oluyor. O halde devlet o toprakların gerçek sahibi olan her vatandaşına "ülkenin petrolündeki hakkındır" diyerek her ay, meselâ 100 Manat ödese... Doğan her çocuğa bir banka hesabı açılıp her ay 100 Manat yatırılsa... Hesabında birikir, büyüdüğünde eğitimine harcar, iş kurar. Ülkenin toprağından çıkan zenginliğin ülke insanına paylaştırılması olmaz mı? Diyeceksiniz ki, devlet petrol gelirlerini zaten yol, su, elektrik, her türlü hizmet olarak geri döndürüyor. Tamam o elbette öyle. Her ülkede olduğu gibi. Ama benim dediğim ülkenin petrol zenginliğinin halka, insana doğrudan, dolaysız, aracısız ulaştırılması. Mademki petrolün sahibi devlet; devlet çıkarıyor, işliyor, satıyor, o halde vatandaşın cebine doğrudan bir pay koyması bir adalet tecellisi sayılmaz mı? Hem de komünist ekonomiden serbest piyasa ekonomisine geçişin çalkantılarını, sıkıntılarını yaşayan bir halka...