Ben kalender meşrebim...

Omeşhur kantoda ne der? "Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam..." Aramam der amma ardından isteklerini sıralar: "Endamı şanlı, sohbeti ballı, biraz da nazlı olsun... Kaşları kara, saçları samur, gözleri mahmur..." Sonra "Dîdeleri şahbaz, gerdanı beyaz..." Daha devam edip gider. Hatta "gerdanında bir beni mutlaka bulunsun..." Artık bu nasıl bir kalenderlikse?!... Cumhurbaşkanı kim olacak sorusu etrafında şüpheler, tahminler, tarifler, anketler, bahisler, papatya falları ortalıkta uçuşurken aklıma bu şarkı geliyor. Hergün cumhurbaşkanı adayının özelliklerini sıralayan listeler yayımlanmakta. Şöyle, şöyle, şöyle olmalı, şu şu özellikler mutlaka bulunmalı... Filan filan özellikler bulunmamalı. Nisan ayıyla beraber geri sayım başladı. Hariçten gazel okuyan biri diye düşünmeyin beni. Bizler ki bu diyarda günde üç öğün Türkiye'deki hava durumunu dinleyen insanlarız, yeni cumhurbaşkanımızın hususiyetleri elbette bizim de gündemimizin baş konusudur. Zaten dünya küçüldü küçüldü, önümüzdeki ekranın içine girdi; artık dahilisi, haricisi mi kaldı? Şimdi "Ben kalender meşrebim" deyip de, ben de sıralamaya mı girişsem: Ne çok uzun boylu, ne çok kısa... Ne çok şişman, ne sıska... Şaka bir yana... Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı herşeyden önce devlet adamı kumaşından biçilmiş olmalıdır. Dertlerimizin çoğu bu kumaşta adamların iş başında olmamalarındandır. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı olacak şahıs toplumun bütün kesimlerince kabul görecek bir isim olmalıdır. Üzerinde uzlaşma, tam anlaşma sağlanmış bir isim. Şâibesiz bir isim. Temiz. Dedikodusuz... Toplumun bütün kesimlerince kabul gören isim, aynı zamanda toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir isimdir. Her fikir ve inanç yapısından insana eşit mesafede, peşin hükümsüz, kinsiz, kavgacı olmayan, soğukkanlı, ılımlı. Aile fertlerinin, eşinin, çocuklarının hayatında pürüzler bulunmayan. Çok yaşlı olmayan. Güleryüzlü. Yabancı dil bilen. Ama Türkçe'yi de bilen. Türkçesi düzgün. Önündeki kâğıdı okumadan da iyi konuşabilen. Dünyadan haberdar. Dünya derken, Batı dünyasından da, İslâm dünyasından da, Türk dünyasından da haberdar. Saçı, başı, kaşı, gözü mü? Kör, topal olmasın yeter! Kalender meşreb miyim değil miyim, artık siz karar verin! Aylar önce cumhurbaşkanlığı makamı için bir isim teklif etmiştim: Hilmi Özkök. Teklifi tekrarlıyorum. Emekli olduğundan bu yana bir kere bile sağda solda boy gösterip ileri geri konuşmadı, insanoğlunda yaygın olan kamera ve mikrofon zaafına yenik düşmedi, devlet adamı kumaşından biçilmiş olduğunu bir kere daha ispatladı. Yukarıdaki diğer şartları haiz olduğunu da herkes teslim edecektir.