Bir baba hindi...

A -
A +

Yeni yılınız kutlu olsun; inşallah cümle âleme sağlıklı, mutlu, başarılı bir yıl olur. Yılbaşına yaklaştığımız günlerde televizyonlarımızın, gazetelerimizin maşallahı vardı(!) Ekranlar hindilerden geçilmiyordu. Ortalık hindilerle doldu taştı. Kimi canlı, pazar yerlerindeydi. Spikerler glu glu sesleri arasında satıcılarla, alıcılarla röportajlar yapıyordu. Hindi alırken nelere dikkat etmek gerek? Hindi seçmenin püf noktaları nelerdir? Hindiyi kucağına alan spiker hanım kız kameralara poz verirken, hindiler dik dik bakıyordu, spikerimiz "eve götürmesi de kolay değil" diyordu. Sonra kimi hindiler kesilmiş temizlenmişti. Çengellerde salkım salkım sallanıyorlardı. İsterseniz böyle fırına girmeye hazır bir hindi alabilirdiniz. Hindi pişirme tarifleri peş peşe geldi. Nar sulu, kestaneli, portakallı. Hatta... demokrasilerde çare tükenmezdi, müşteriye her türlü imkân sunulmalıydı, herkes hindi yemeliydi! Hindi pişirmeye zamanınız yoksa, size hindiyi pişirilmiş olarak takdim eden firmalar vardı artık. Kestaneli, pilavlı, kızarmış hindiyi kapınıza teslim ediyorlardı. Bütün yapacağınız telefon edip kaç kişilik bir hindi istediğinizi bildirmekti. Seyrettiğimiz manzaralar bir hoştu, bir hoştu sormayın. Nezih, zevkli, iştah açıcı, gönül okşayıcı. Velhasıl efendim... Yılbaşı gelirken vatandaşın hindi yiyebilmesi için bütün imkânlar seferber edilmiş, bütün kolaylıklar düşünülmüştü ve hindi yemek cazip bir iş, adeta bir sanat haline getirilmişti. Peki bu hindi canlı bir hayvan değil mi? Pazar yerinde glu glu ediyordu az önce. Kameralara öfkeli öfkeli bakıyordu. Siz bu canlı hayvanı birkaç saatlik keyfiniz için kesiyorsunuz öyle mi? Hayvansever dostlarımızdan tıs yok! Eminim hepsi de yılbaşı sofralarında kızarmış hindilerin başındaydı. Âfiyet olsun! Onlardan zaten yıl boyunca tıs yok! Önümüzde Kurban Bayramı... Bakın şimdi, kurban eti yemeyi sanat haline getiren manzaralar görmeyeceğiz. Kurban Bayramı sofralarının zarafeti üzerine yazılar okumayacağız. Vatandaşa sağlanan kolaylıkların reklamlarını duymayacağız. Meselâ şöyle bir ilân olmayacak: "Kurban Bayramında hizmetinizdeyiz. Kurbanınız sizin adınıza kesilir. Gösterdiğiniz adreslere dağıtılır ve sizin payınıza düşen etten istediğiniz yemekler pişirilerek adresinize teslim edilir. Yemek seçeneklerimiz şunlardır: Ciğer dolması, kavurma, pilavlı yahni, keşkek, sura, sebzeli kebap... Bir telefon etmeniz kâfidir." Aksine... Seyredin ekranlardaki hengâmeyi. Sanırsınız ki memlekette bayram değil, toplu hayvan kıyımı var! Varsa yoksa kan gölleri, bıçaklar, ağlayan çocuklar, bağıran, kaçan hayvanlar, arkalarında eli bıçaklı, urganlı kovalayan adamlar, bar bar bağıran hayvanseverler. "Hayvanları katlediyorsunuz! Avrupa Birliği'ne böyle mi gireceğiz?" Mübarek hayvanlar sadece ve sadece kurban bayramlarında can sahibi oluyor, kıymete biniyor! Neden? Ve neden yılbaşlarında olduğu gibi, vatandaşa İslâmî ve sıhhî şartlara uygun, (ama kimi beş yıldızlı, kimi tek yıldızlı, bütçeye göre) Kurban Bayramı hizmeti veren firmalar yok?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.