Bu Niyazi o Niyazi! (Rumeli Notları-7)

A -
A +

Niyazi Bey'i biliriz. Herkes bilir. "Ne şehittir, ne gazi..." diye başlayan meşhur sözün kahramanı! O da buralı. Makedonyalı. Resneli Niyazi Bey... "Geyikli Niyazi Bey" diye de maruf. Çünkü dağlarda yavruyken bulduğu, yanında gezdirdiği bir geyiği varmış. Hatta geyiğinin adı "Rehber-i Hürriyet." Bu Niyazi Bey, İttihat Terakki'nin ileri gelenlerinden. İyi bir asker. Vatanperver. Dürüst. Gözü kara. Makedonya desen kaynayan kazan. Niyazi Bey 1897 Türk-Yunan Harbi'nde büyük yararlık göstermiş. Bulgar ve Sırp komitacılarına aman vermemiş. Bir İttihatçı subay olarak haliyle Saray'a kızgın. İkinci Meşrutiyet'i Balkanlarda hazırlayanlardan, fedâileriyle dağa çıkarak padişaha isyanı başlatanlardan. Sonra Meşrutiyet... Balkan Savaşı'nda yine kahraman bir subay. Sonra Balkanlar'ın elden çıkışı. Yıllarca Makedonya dağlarında yara almadan koşturup duran Resneli, Birinci Dünya Savaşı arefesinde, Rumeli toprakları -İttihat Terakki'nin vatansever ve idealist oldukları şüphe götürmeyen, fakat tecrübesiz, siyaset cahili idarecilerinin de gayretleriyle!- elden çıktıktan sonra, Avalonya limanında İstanbul'a gitmek üzere vapur beklerken, vurulup öldürülüyor. Adamlarından biri tarafından. Bu suikastı kimin planladığı, tetiği çekme emrini kimin verdiği konusunda rivayet muhtelif. Onu İstanbul'da istemeyen İttihatçı ileri gelenleri mi, Arnavut milliyetçileri mi? Meşhur söz de, o kadar badire atlatıp bana mısın demeyen bir subayın bu şekilde ölümü üzerine halkın dilinden dökülmüş. Halkımızın, kim olduğunu bilmeden bu tekerlemeli sözle hâlâ dilinde yaşattığı "Niyazi" bu işte! Resne, şimdiki adıyla Resen, Makedonya'da küçük, âsûde bir kasaba. Zaman durmuş gibi burda. Niyazi Bey'in metruk konağı vilayet konağı ile karşı karşıya. Şehirde eli yüzü düzgün, ışıltılı, yeni apartmanlar gördük. Alamancılarınmış! Batı Avrupa ülkelerine çalışmaya giden, para kazanan, sonra da vatan toprağında yatırım yapan Makedonyalıların. Halkın büyük çoğunluğu elmacılıkla uğraşıyor. Çok bakımlı elma bahçeleri var. Türküden de belli: Resne kızları elma dizerler, Ohri kızları gölde yüzerler, Üsküp kızları kapıcık kapıcık gezerler. Kızları ve elmaları görmediysek de bembeyaz çiçeklerle bezenmiş dönümlerce elma bahçesi gördük. Şimdi önümüzde Ohri...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.