Çılgın İstanbul

İstanbul dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri oldu. Yeni açıklanan projeler İstanbul'u daha da kalabalıklaştırmaya yönelik gibi görünüyor. İki yeni şehir projesi meselâ. Bütün projeler nedense İstanbul'a yeni binalar eklemek üzerine oluyor. İstanbul'un hâlâ genişlemeye, büyümeye takati var mı sizce? Ali Sami Yen stadı yıkılıyor ya, o bölgenin eski sakinlerinden biri olarak, "Oh ne iyi..." dedim, "belki yeşil alan, park filan yapılır, Mecidiyeköy trafiği de biraz nefes alır." Meğer araziye dikilecek "rezidanslar" çoktan hazırmış! İstanbul çoktandır istiab haddini aşmış bir kamyon gibi... Hani aşırı yükleme yapılmış kamyonlar vardır şehirlar arası yollarda tıslaya tıslaya, devrildi devrilecek bir halde giderler. İstanbul'u o kamyonlara benzetiyorum ben. Bundan böyle İstanbul'un yükünü hafifletecek projelere ihtiyaç var. Biraz daha, biraz daha bina derken şarampole yuvarlanacak! Türkiye'nin en az nüfusa sahip ili Bayburt. 75 bin kişi. İstanbul'a bir yılda üç Bayburt ekleniyor. Büyükşehir Belediyesi'nin rakamlarına göre trafiğe her gün 479 araç ekleniyor. Ülkemizin cazibe merkezi İstanbul olarak görülmemeli artık. Yeni bina projeleriyle İstanbul'u büyüttükçe büyütmek onun tarihî dokusunu her geçen gün biraz daha bozuyor. İstanbul Paris gibi, Londra gibi, Berlin gibi, Roma gibi eski dünyanın -ve Avrupa'nın- mimarîsiyle, kültürüyle, her çeşit sanatıyla oturmuş bir şehridir; onu Mexico City, Şangay, Bombay (Mumbai) gibi, ilk akla gelen nüfusu olan, yirminci yüzyıl şehirlerinden biri olarak görmeyelim. "Çılgın" nam proje de bu zincire eklendi. Gaye Ege ile, Marmara ile Karadeniz'i bağlamak, yeni bir su yolu kazanmak ise neden doğu yakada düşünülmedi bu kanal? Taa Kanunî devrinden gelen plan. Üstünlüğü şu olurdu ki: Marmara Denizi, Kocaeli Körfezi'nde her türlü canlı hayatını tehdit eden boyutlarda kirlenmeye yol açan sanayi tesisleri yüzünden hayatiyetini kaybetmiş durumda. Bir kanalla onu Karadeniz'e kavuşturmak körfeze, körfezin kararan suyuna yeniden can bağışlamak olurdu. Küçümsenmeyecek bir gaye. Madem Marmara ve Karadeniz arasında bir kanal düşünülüyor... Hatta şöyle: Körfez, Sapanca Gölü, Sakarya Nehri, ver elini Karadeniz... Ne diyor o dizide? "İstanbul yedi tepe, kullan tepe tepe!" Etmeyin, eylemeyin!