Coğrafyaya hâkim olmak

A -
A +

Seçim öncesindeki helikopter kazası hepimizi allak bullak etti. Helikopter kara bir bulut gibi meydanların üstüne çöktü. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'na ve hayatını kaybeden diğer partililere, İHA muhabiri İsmail Güneş'e Allah'tan rahmet, geride kalan yakınlarına, bu çetin imtihanda sabır diliyorum. Biz topraklarımızın üzerinde ne kadar hâkimiz? Coğrafyamıza ne ölçüde söz geçirebiliyoruz? Tabiatımızı ne kadar tanıyoruz? İskâna açılmaması gereken yerlerin meskûn mahal oluverdiği görülür, hazine arazilerine siteler kurulur. Hangi vadinin, hangi sahilin nasıl muhafaza edileceği belli değildir, kim el atarsa onun elinde kalır. Devlet uyandığında iş işten geçmiştir. Teröristlerle askerlerimiz saatlerce süren çatışmaya girer, şu kadar şehit veririz, birkaç terörist de ölür, ama çoğu sınırı aşar gider, yakalanmaz. Ellerini kollarını sallaya sallaya çekip giderler yahut oralarda bir yerlerde "arazi" olurlar. Nasıl giderler, nasıl kaybolurlar, hangi geçitleri kullanırlar? Beş yıldızlı kış sporları dağında kaybolan delikanlı saatlerce cep telefonuyla konuşur, yeri tesbit edilemez, sonunda bulunduğunda iş işten geçmiş olur. Helikopter düşer, yeri 48 saat tesbit edilemez. Dağın güneyinde mi, kuzeyinde mi, o tepe mi, bu tepe mi? Ya o teknoloji harikaları, insan ısısına göre arama yapan aletler, uydudan görüntü tesbit etmeler, termal kameralar, radarlar, dedektörler, şunlar, bunlar ya yalan, ya biz bunları kullanmayı bilmiyoruz. Helikopterin düşmesi değil mesele. Kaza her ülkede oluyor. İnsan hatası, hava şartları... Ona ancak üzülürsünüz, içiniz yanar. Ama enkaza ulaşılamaması? Helikopterin nerede düştüğünün 48 saat boyunca tesbit edilememesi? Bu size de garip ve ayıp gelmiyor mu? Bunca üniversite, bunca bilim kuruluşu, ordu... Meydanlarda bunca nutuk... "Devlet bütün imkânlarını seferber etti" deniyor. Arama uçakları, helikopterleri, sivil-asker ekipler... O halde eksik nerede? Yanlış nerede? Zâfiyet nerede? Hava şartlarının ne kadar ağır olduğunu görüyoruz ama belli ki imkânlarda bir yetersizlik var. Yerlere göklere sığdıramadığımız yüksek teknolojiyi kullanmada becereksizlik... O bari tesbit edilip gereği yapılabilse. "Ne yapalım, ülke büyük, helikopter küçük" demeyeceğiz herhalde.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.