Derenin intikamı!

Bu başlığı sinemacılar değerlendirmelidir. Bu isim altında yarı belgesel bir film çekilmelidir. Amma velâkin, ekranlarda kaç gündür seyretmekte olduğumuz, adam boyu çamurlu sularda yüzen arabalar, arabaların üzerinde yardım bekleyen insanlar, ters dönmüş TIR'lar, evleri basmış sel manzaraları verilmeyecek, onlar son perdenin olayları... Daha öncesinden başlanmalı. O evler oralara hangi şartlar altında dikildi? Nerelerden imzalar alındı? Hangi engeller nasıl aşıldı? Kimler görmezden geldi, kimler duymazdan geldi? Tapular, ruhsatlar nasıl verildiı? Tapu, ruhsat yoksa binaların elektriği, suyu, kanalizasyonu nasıl bağlandı? Kimler "yan cânibimde durma, yan cebime koy" dedi. Amerikalı yönetmen Michael Moore'un kaçırmayacağı bir konu! Derenin intikamı! Böyle bir belgesel çekilmeli. İsimlerin gerçek olması gerekmez. Önemli olan isimler değil zaten. Ali, Veli... Bu felâketleri biz hep yaşıyoruz. Geçen haftaki yağmur ve sel ilk değil. Önemli olan bu felâketleri hazırlayan olaylar, kirli ilişkiler, kanunsuzluklar, hukuksuzluklar, ihmaller, umursamazlıklar yumağı. O yumak çözülmedikçe böyle felâketler başımıza hep gelir. Su, yolunu bulur demişiz. Suyun yolu dere yatakları. Nitekim su dere yataklarını buldu, aktı geçti, yıktı geçti. Suyun kabahati yok! Kabahat insanda! İnsan ikiye ayrılıyor: Yöneticiler, yönetilenler. Kabahat iki grupta da var. Biri dedi ki, dere yataklarına yapılan evleri yıkacağını söyleyen, yahut tapu vermeyeceğini söyleyen siyasîler mümkünü yok seçilmezmiş! O zaman en önemli şey koltuk! Bu demektir ki, politikacılar, mahallî yöneticiler yeter ki seçileyim diye her şeye göz yumuyor. Vatandaş da elindeki oyu ötesini düşünmeden kullanıyor. Al gülüm, ver gülüm... "Nasılsanız öyle idare olunursunuz." Kabahat insanda ve bu insan, yönetilen de olsa, yönetici de olsa biziz! Ne halk, ne idareciler başka bir yerden ithal edilmiyor ya! Dere yatakları daraltılmış! Dere yataklarına evler yapılmış! Resmî binalar bile yapılmış. "Benim zamanımda yapılmadı." "Benim zamanımda da yapılmadı." "Sorumlu sensin!" "Hayır sensin!" Kavga etmeyin, benim zamanımda yapıldı, sorumlu benim!