Dünyanın çivisi

Dünyanın çivisi çıktı diyorlar. Aldı mı beni bir merak? Çivisi mi vardı dünyanın? Neresindedir bu çivi? Kim çakmıştır? Ne zaman çakmıştır? Hangi soruyu önce sormam gerek? Koca dünyaya bir tek çivi yetmiş midir? Yoksa bir düzine çivi ile ancak mı tutturulmuştur? Ne çeşit çividir? Mıh mıdır, beton çivisi midir, inşaat çivisi midir, başlı çivi midir, tel çivi midir? Kutuplara mı çakılmıştır, ekvator boyunca mı? Kuzey yarımküre ile güney yarımkürenin üst üste kapatılıp iki parçanın ekvator boyunca bir sıra çivi ile tutturulmuş olması akla yakındır. Çivi iki şeyi birbirine tutturur. Levhayı, aynayı duvara asmak için çivi çakarsınız. İskemlenin, masanın, sehpanın ayağı gövdeye çivilidir. Kapıların, pencerelerin kanadı çivilidir. Hatta tıp ilerledi, bacağınızda problem olursa platin çivi çakıp sizi ayağa kaldırıyorlar. Çivi yerinden çıkarsa hatta gevşerse levha duvardan düşer, ayna tuz buz olur, masanın, iskemlenin ayağı kırılır. Çevremizdeki eşya çiviler sayesinde dik ve dirayetli durmaktadır. Dizimizde çivi varsa şayet, bedenimiz de o çivi sayesinde ayaktadır. Velâkin... dünyanın da mı çivisi vardır? Dünya da, bedenine çakılı çivi yahut çiviler sayesinde mi ayakta durmuştur bunca zamandır? Pek çok çivisi varsa, bu çiviler hep birden mi çıkmıştır yerlerinden, yoksa kimi hâlâ yerli yerince durmaktadır da, o duranların hatırına mı hâlâ dönmektedir dünya? Ama "dünyanın çivisi çıktı" diyorlar. Kelime çokluk değildir, tekliktir, tek bir çividen bahis var gibidir. İri başlı, kalın, uzun, azametli, tek bir çivi... Peki kim çakmıştır dünyanın çivisini? Kimler? Dünyanın çivisini çakanlar kimlerdir? Amerikan Kongresi'nin Temsilciler Meclisi salonunda mermer plaka üzerine kabartma portreleri asılı olan 23 kişi midir çivi çakıcılar? Ki o yirmi üçten biri de Kanunî Sultan Süleyman'dır. Onlar çaktı diyelim. Kim çıkarmıştır peki? Her zaman yapanlar azdır, yıkanlar çoktur. Dünyanın çivisini çakanlar azdır da, sökenler çoktur. O kadar çoktur ki, yerkürenin her yanı mıhla sabitlenmiş olsa, nafile! Söken bulunur! Çivisi çıkan levha düşer, ayna tuz buz olur, iskemle kırılır, peki çivisi çıkan dünya ne olur? Yavaşlar mı, durur mu, dağılır mı? Açılan çivi deliklerinden bağrındaki ateş dışarı uğrar mı? O ateş dışarı uğradığı için midir bunca toz, duman, zulüm, kan, gözyaşı, cinnet... Dünyanın çivisi çıktı diyorlar. Yüz sene önce de diyorlarmış. Beşyüz sene önce de... "İşidin ey ulular, âhir zaman olısar" diyen Yunus da... "Dinleyin ağalar zamâne azgın, / Yiğidin başında döner bir kuzgun" diyen Karacaoğlan da... "Koç yiğidi bir kötüye kul eyler, / Şimden geri yaşaması güç oldu" diyen Dadaloğlu da... Hep dünyanın çivisini dile dolamışlar. Dünyanın çivisi çıktı diyorlar ya... İnanmayın! Bana kalırsa hiç yoktu! Dünyanın zaten çivisi mivisi yoktu!