Ev mi, saray mı?

A -
A +

Koskoca Amerika Birleşik Devletleri başkanının oturduğu yer olsa olsa "saray" olur dedik herhalde ki, "White House" ismini dilimize "Beyaz Saray" diye çevirdik. Halbuki "Beyaz Ev"dir bu. Şeki şüphesi yoktur! Zaten, Washinton'a gidenler bilir; "orta halli bir Amerikan evi" olmasa da, öyle ahım şahım, şatafatlı bir bina değildir. Fotoğraflarda göründüğünden daha sadedir. Sade de olsa, şatafatlı da olsa, asıl mesele binanın sahiplerinin "ev" dediği yere bizim dilimizde "saray" dememiz. Sahipleri "ev" demeyi münasip görmüşken, biz kraldan çok kralcı olarak "saray" diye tercüme edip çıkmışız. Başka hiçbir dilde böyle değil. Avrupa'daki dillerin hemen hepsine baktım; Fransızca, İtalyanca, Almanca, İspanyolca, Portekizce, Hollandaca, Danimarkaca, Çekçe, Hırvatça... Hep "ev" diye tercüme edilmiş. Âzeri Türkçesi'nde bile Ağ Ev... Bir tek biz varız saray diyen! Biz zaten biraz büyük ve gösterişli evlere "saray gibi" demeyi severiz. Aslında binanın Amerika'daki isim tarihi "White House" ile başlamıyor. İnşaat 1800'de bitmiş. Önce "President's Palace=Başkanın Sarayı" denmiş. Sonra bundan vazgeçilmiş. Vazgeçilme sebebi bana, kıyasıya bir istiklâl mücadelesi verdikleri Britanya monarşisine her bakımdan uzak durma isteği gibi geliyor. "Saray" krallığı hatırlatıyor ne de olsa! Ardından "Presidential Mansion" yahut "Executive Mansion" denmiş: Başkanın Malikânesi, böylece saraydan malikâneye inilmiş. Sonra "President's House=Başkanın Evi" denir olmuş. 1814 yangınında büyük hasar görüp, izleri örtmek için beyaz boya kullanılınca "beyaz" sıfatı üzerinde kalmış binanın. Nihayet 1901'de Başkan Theodore Roosevelt bugünkü adını resmen kullanmaya başlamış. Bu "ev" oluşta halk ile bütünleşme, halktan çok fazla kopmama isteği var gibi. Ama biz aldık, onu "saray" yaptık. On yıllardır "Beyaz Saray" dendi Türkçe'de, böyle alışıldı. Arada "Beyaz Ev" demekte ısrar edenler de çıktı. Onlardan biri de rahmetli Nejat Muallimoğlu idi, "Beyaz Saray" denmesine çok kızardı. Şimdi "Beyaz Ev"e döndürmek kolay gelmiyor bana da. Galat-ı meşhur, lügat-ı fasih meselesi. Fakat düpedüz "ev" olan bir kelimeyi "saray"a döndürmemizin ardındaki psikolojik, sosyolojik sâikleri düşünmeden de edemiyorum. Dünya, 'Beyaz Ev'e giren 'siyah adam'ın adımlarını sayadursun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.