ABD Kongresi'nde iki senatör (biri Kennedy kardeşlerin hayatta kalanı) bu ay bir kanun teklifi verdi: "Amerika'ya Hizmet Kanunu." Gaye, her yaştan Amerikalının eğitim, sağlık, yoksulları kalkındırma, çevre düzenlemesi, temiz enerji, âfet bölgelerine yardım gibi konularda gönüllü çalışmalarını teşvik etmek. "Eğer her Amerikalı bir yıl boyunca topluma hizmet gruplarında, kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda, dinî organizasyonlarda gönüllü çalışsa Amerika için nasıl muazzam bir değişiklik olur, hayal edebiliyor musunuz?" diye soruyorlar. Kanun halkın gönüllü faaliyetlerini desteklemek, gönüllü çalışma imkânlarını arttırmak üzere düzenlemeler getiriyor. Her ne kadar "gönüllü" dense de bu işe de bir bütçe ayırmak gerekecekmiş. Zira katılımcılara göstermelik de olsa bir ücret ödenecek ve program çoğunlukla üniversite öğrencilerine yönelik olduğundan öğrencilere burs filan verilecekmiş. Bana "gönüllülük" kurumu biraz sulandırılmış gibi geldi. Adı üzerinde gönüllü hizmet para karşılığı olmayan hizmettir; az maz da olsa para alınıyorsa gönüllü sayabilir miyiz? Ama demek ki, bencilliğin arttığı yirmibirinci asırda artık böyle olacak. Aslında gönüllü faaliyetler konusunda hiç de küçümsenmeyecek bir ülke Amerika. Hatta Britanya'dan istiklâlini kazanmak üzere ayağa kalktığından bu yana gönüllü ordusu bile var. (Milis teşkilâtı) Üniversiteye öğrenci alınırken test puanlarının yanısıra, öğrencilerin o güne kadar yaptığı gönüllü faaliyetler önemli rol oynar meselâ. Ama son yıllarda bu sahada gerileme görülmüş, "böyle giderse narsist bir toplum oluruz" deyip gönüllülük kurumunu yeniden canlandırmak istiyorlar. Bizim de böyle gönüllü programlara ihtiyacımız var. Âvare gezen gençlerin enerjisini değerlendirecek, kahvelerde oturup sigara tellendiren erkekleri ayağa kaldıracak, evlerde canı sıkılan kızları topluma kazandıracak... Ağaçlandırma ekipleri, dikilmiş fidanları sulama ekipleri, türbelerin, çeşmelerin, kabristanların çöplerini temizleme ekipleri, yetiştirme yurtlarında, huzur evlerinde çalışacak gruplar, okul önlerinde uyuşturucu satışını önlemek üzere organize olmuş gruplar... Birbirleriyle hesaplaşmalarını mahkeme salonlarında yapıp kamunun karşısına "Türkiye'ye Hizmet Kanunu" gibi bir tasarı ile çıkacak milletvekilleri yok mu?