Bazen düşünürüm, İstanbul'u bize böylesine sevdiren İstanbul şarkıları, İstanbul şiirleri midir acaba? Dünya coğrafyasının dört bir tarafında çok güzel şehirler gördükçe buna daha fazla inanır oldum. Harikulâde tabiat manzaraları ile çerçevelenmiş, insan yapısı muazzam eserlerle donatılmış, göz kamaştırıcı şehir çok ama o şehirler içimize işlemiyor. O şehirler sadece gözlerimizin önündedir, dilimizin ucunda değil. O şehirler hakkında dilimize geliveren mısralar yok. O dil ki doğrudan gönüle bağlıdır. Can evimden baktım sana İstanbul!/ Demli çaylar gibiydi uzaklarda Emirgân Türkülerde yağmur yağmur Üsküdar/ Dualarda sımsıcak Eyüp Sultan. (Y.B. Bakiler) Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul, Görmedim, gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. (Yahya Kemal) Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyâr;/Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyâr... Gecesi sünbül kokan,/Türkçesi bülbül kokan,/İstanbul/İstanbul... (N. F. Kısakürek) İstanbul deyince aklıma bir martı gelir/ Yarısı gümüş yarısı köpük. Yarısı balık yarısı kuş./ İstanbul deyince aklıma bir masal gelir Bir varmış bir yokmuş... (B. R. Eyüboğlu) Evin içinde bir oda, odada İstanbul. Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul./Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı. Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul./Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm. Çekmeğe başladı, oltada İstanbul./Bu ne biçim su, bu nasıl şehir. Şişede İstanbul, masada İstanbul./Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık. Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul./İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım. Nereye gidersen git, orada İstanbul. (Ü. Y. Oğuzcan) Annemin dili/babamın dili/İstanbul'umun dili,/İstanbullu'mun dili, İstanbul'umun efendisi,/hanımefendisi,/sokaklarımın bekçisi/yoğurtçusu, balıkçısı, can dilimi konuşanım,/canım benim,/ninnilerimi bu dil söyledi,/masallarımı bu dil, bu dille duydum türkülerimi,/bu dille okudum şairlerimi, "zalim beni söyletme derûnumda neler var" (A. H. Çelebi) İstanbul Türk olduğu için güzel, Türkçe olduğu için güzel! (Bu mısraların Türkçesini anlamayanlar İstanbul'u sevdiklerini iddia etmesin!) Bir gazete köşesinin yüzölçümüne İstanbul üzerine yazılmış mısraları yerleştirmeye kalkmak olmayacak iş ama 29 Mayıs olunca tarih, içimde İstanbul depreşti. İnsan ancak kendi vatan toprakları için şiir yazar, şarkı yazar ve anadiliyle yazar. Modern dünyanın Babil Kulesi olan New York'ta geçen bunca yıldan sonra şunu kesin olarak söyleyebilirim ki, dünyanın her yerinde çok güzel şehirler var amma Türkçe gibi güzel dil yok!