Hürriyet!

A -
A +

Bu yaz memlekette genç bir öğretmen hanım baş örtüsüyle okulun kapısına kadar gidebildiğini söyledikten sonra "Amerika'da ne kadar da hürmüşsünüz, değil mi?" diyordu. "Gidenler anlatıyor da, herkesin dinini yaşaması konusunda büyük bir hürriyet varmış." Kastettiği belli ki baş örtüsü meselesiydi. Din baştaki örtüyle kamuya ait yerlere rahatça girebilmekten mi ibarettir? Elbette değildir. O halde... Ey Amerika'da bir süre yaşayıp da "Ay, bu ülkede ne hürüz?" diyen dostlar... Yahut onların anlattıklarını dinleyip Amerika'daki din hürriyetini hayal eden dostlar... "Kamuya ait yerlerde baş örtüsü" meselesinden başka, Amerika'da bulup da, memleketimizde bulamadığınız, Allah aşkına, hangi hürriyet var? Siz Amerika'nın Hıristiyan bir ülke olduğunu unutuyorsunuz galiba. Burada Hıristiyan kültürü günün yirmidört saatini işgal etmiştir. Ne yana dönseniz bu kültürün bir tezahürü çıkar karşınıza. Okulda, televizyonda, markette, alışveriş merkezinde, sokakta, komşunun evinde... Devlet size baş örtüsü hürriyeti vermiştir, ama Amerika "devlet"ten ibaret değildir ki! Devletin verdiği hürriyet toplum tarafından maharetle, usul usul geri alınır. Devlet size kıyafet hürriyeti verir, toplum birbirinden cazip silahlarıyla ensenize abanıp sizi esir alır. Çocuklarınızı bu ortamda büyütürsünüz. Bu ortamda dininize ait bir saha bulmanız hiç kolay değildir. Ben ne anladım bu hürriyetten?!. İşte mübarek ramazan ayı. Siz pencereden baktığınızda, sokağa çıktığınızda, bir dükkâna girdiğinizde ramazanı görüyorsunuz, duyuyorsunuz, ramazanı iliklerinizde hissediyorsunuz. Bense bırakın ramazanı görmeyi, duymayı... Daha eylül ayı olmasına rağmen bazı mağazaların başlattığı Noel hazırlıklarını, Noel'in alâmet-i fârikası ışıklı figürleri görüyorum ve "Ah, Amerika'daki din hürriyeti!" diyen hemcinslerime şaşıyorum. (Bereket versin, son yıllarda Türk televizyonu yayınları var.) Bilgisayarımda bir ezan programı yüklü. Beş vakit okuyor. Arap aksanlı bir müezzin, İstanbul camilerinin muazzam ezanlarından çok farklı ama ne yapalım... İşte, -o da internetin yaygınlaşmasından sonra- kavuşabildiğimiz en iyi imkân! Ezanların minaresiz kaldığı ülkedir burası, siz ne diyorsunuz?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.