İç açıcı bir bayram yazısı!..

İnsanlar artık sadece odaların içinde değil, yollarda, dükkânlarda, toplu taşıma vasıtalarında, her yerde dünyadan kopuk yaşar oldu. Banliyö trenlerinde herkesin boynu eğik, eli ve gözü cep telefonunda. Her dâim ciddi haberler alınmakta, verilmekte. Kimi kıpır kıpır parmaklarıyla mesaj yazarak işini sessiz hallediyor, kimi bağıra çağıra konuşurken aile hikâyeleri ortalığa dökülüyor. Anne markette önden yürüyor, arkada ortaokul çağındaki kızı, cep telefonuna gömülmüş, uyurgezer gibi gidiyor. Çevrede ne olup bitiyor, farkında değil. Direksiyondaki sürücünün bir eli cep telefonunda. Halbuki kesinlikle yasak, suç! Bu manzara Amerika'da da böyle, Türkiye'de de. Cep telefonu keşfedilmeden önce nasıl yaşıyorduk biz?!. Yalnız memleketimiz bu konuda başı çekiyor gibi. Son haberi duyunca irkildim: Bir vatandaş ayda 25 bin dakika cep telefonundan konuşmuş! Şirket "her yöne sınırsız" diye reklam yapıyormuş. Meğerse sınır varmış ve 10 bin dakika imiş! Yüklü bir fatura gelmiş! Vatandaşımız GSM şirketini dava ediyor ve kazanıyor. Herhalde reklamın yeterince aydınlatıcı olmadığı kabul edildi. Neyse, işin hukukî tarafı bizi ilgilendirmez. Beni irkilten 25 bin dakika meselesi. Bir ayda 25 bin dakika! Yani? Yani bu vatandaş günde 12 saatten fazla telefonla konuşmuş! Uyku hariç, kalan zamanını telefonda geçirmiş. Bu nasıl bir iştir? Yemedi mi, içmedi mi, işe gitmedi mi? Kulağında telefonla nasıl yaşadı? Cep telefonu firmalarının birbirinden cazip promosyonları, şu saatten şu saate kadar bedava, şu meslekler şu kadar ucuz, arkadaş hattı, meslektaş hattı, sınırsız tarife filan gibi, bağımlılık, esaret meydana getiren bütün bu "hizmetler" insanımıza yapılabilecek en büyük kötülüktür. Tüketici dostu olmak değildir bu. Kullanıcıların "daha uzun süre, daha ucuza" konuşması üzerine kurulu kampanyaları kınıyorum. Doktorlar cep telefonu sinyallerinin bilhassa gelişmekte olan çocukların, gençlerin fizikî ve ruhî sağlıkları üzerinde bu kadar olumsuz etkileri olduğunu söylerlerken, şirketlerin bu konuda biraz sorumlu davranmaları gerekir. Cümlenin Kurban Bayramını kutluyorum, Cenab-ı Allah'tan ağız tadı, gönül huzuru diliyorum...