İncirin çekirdeği

A -
A +

Oturduk seyrediyoruz. Bütün dünya oturmuş seyrediyor. Ekranlarda şiddetin biri bitiyor, biri başlıyor. Irak, Filistin, yine Irak, yine Filistin... Hele benim gibi televizyonların biri Amerikan kanallarına, diğeri Türk kanallarına ayarlıysa, ikisi de aynı anda açıksa, ikisinden de peş peşe, bitip tükenmek bilmeyen vahşet görüntüleri geliyorsa, biri reklam arası verdiğinde öteki adına "haber" denilen felâket tellâllığına devam ediyorsa, delirmemek zor. Rahmetli anneannem televizyonda öfkelendiği bir haber olduğunda "kapatın şunu, şimdi kıracağım!" diyerek sıkıntısını dile getirirdi. Ben ne televizyonları kırabiliyorum, ne kapatabiliyorum, öylece oturup seyrediyorum. Bütün dünya oturmuş seyrediyoruz. Düğün evleri bombalanıyor, mahalleler bombalanıyor. Çoluk, çocuk... Kan, toz, enkaz, ortalığa saçılmış renkli yorganlar, sahipsiz ayakkabılar, çığlıklar... Ne oluyoruz? Ayağa kalkıp "Durun!" diye haykıran yok! Bu nasıl bir zaman? Yoksa dünya hep böyleydi de biz mi unuttuk? Tarihinde Kızılderili katliamları, zencilerin köleleştirilmesi gibi yüz kızartıcı sayfalar olmakla beraber, yirminci asırda Amerika'nın dünya kamuoyu nazarında imrenilen bir mevkii vardı. Amerika'nın arabaları, evleri, filmleri, artistleri, aktörleri hep beğenilirdi. Dünyanın her yerinde insanları buraya koşturan bir Amerikan rüyası vardı. (Bende yoktu gerçi, ben o rüyayı görüp de buraya gelmiş değilim). Birinci Körfez Savaşı ile beraber o rüya renklerini kaybetmeye, bulanmaya başladı. Son olaylarla beraber Amerikan rüyasının üzerine bir kova soğuk su döküldü. Amerika savaşın bile bir hukuku olduğunu unutmuş görünüyor. Irak'taki işkence olayının tartışmaları devam ediyor. Her gün yeni fotoğraflar sürülüyor önümüze. Gözlerimiz her gün faltaşı... Bu arada bir şeyi dile getirmek lâzım, biz hakkâniyetli insanlarız; Amerikan medyası bu fotoğrafları yayınlayarak,dolayısıyla bu rezilliğin ortaya çıkmasını sağlayarak 11 Eylül'den beri sürdürdüğü hükûmet borazanlığı tavrını bir ölçüde affettirmiştir. Düşünün, bu fotoğraflar yayınlanmasaydı, bu olay hiç ortaya çıkmasaydı?!. Pekalâ, hasır altı edebilirlerdi. Başı kesilen Amerikalı'nın fotoğrafları da çıktı elbette ve Ebu Garib mahkûmlarına yapılan işkencenin utancını örtbas etmek için kullanıldı. ABD Irak'ta ikinci bir "Filistin-İsrail" meydana getirmiş görünüyor. Karşılıklı intikam hareketleri... Bush yönetimi İsrail'in son barbarlığını kınamadı bile. Düşünüyorum da, Orta Doğu sütliman olsa ABD ordusu ve silah sanayii işsiz kalacak! Bush'a destek, iş başına geldiği günden beri en düşük seviyeye, CNN-Time anketine göre yüzde 46'ya indi. Gallup anketine göre yüzde 47 ve Kerry ile başa baş. Birkaç er, yani "zurnanın son delikleri" yargılanıyor. Bir tanesi bir yıl hapis cezası aldı. Bir koca yıl! Allah aşkına, kelimenin tam mânâsıyla bunca hayat-memat meselesi olaylar ortasındayken, incir çekirdeğini doldurmayan konularla uğraşmayalım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.