Kaçın insan geliyor!

A -
A +

Bilim adamları, Endonezya'daki bir ormanda, daha önce bilinmeyen onlarca kuş, kelebek, kurbağa ve bitki türüne ev sahipliği yapan bir "Kayıp Dünya" buldular. Endonezya'da bulunan kayıp dünyanın canlıları insanlardan kaçmıyormuş. İnsanı tanımıyorlar ve kaçmıyorlar. Tanısalar kaçarlardı. Yakında tanırlar. Kaçmaya başlarlar. Beni bu karamsarlığa iten Tuzla'da bulunan zehirli atık varilleri mi oldu? Ki, onları oraya gömüp üstüne toprak atıp kendisi görmeyince tehlikenin ortadan kalktığını sanacak kadar cahil insanlar olması... Hani deve kuşu gibi... Ve bu insanların ortalıkta iş adamı adıyla gezinmesi... Cahil değillerse eğer ve benden sonra tufan diyorlarsa, kendilerinden sonra değil ki, kendileri de bu memleketin, bu şehrin içinde. Çoluk çocuk, torun bu havayı teneffüs ediyor, bu toprağın suyunu içiyor, bu denizin balığını yiyorlar. O halde bu kadar büyük bir cehalet olabilir mi? Yok, eğer bizim suyumuz Alp Dağlarından, balığımız Marsilya'dan geliyor deyip ötesini umursamıyorlarsa o zaman bu memlekete düşman mıdırlar? Şimdi endişem olayın sorumlularının bir şekilde örtbas edilmesi, hasıraltı edilmesi... Varilleri koyanların kimliğine bir türlü ulaşılamaması. Bu korkunç suçun cezasız kalması. "Bu bölgede sadece çobanların ayak izi vardır" şeklinde rapor tanzimi. Her olayda bir "abalı" bulunabilir. Bir de koyunlar! Ve biz sadece bulunan varilleri konuşuyoruz. Ya bulunamayanlar? Kendi vatandaşımız kendi toprağını, suyunu, havasını bu kadar umursamazsa başka ülkelerin zehirli atıkları da bizim kıyılarımızda karaya vurur. Her ülkede, gidecek başka dünya olmadığını bilmeyenler var. Pisliği kendi kapısının önünden uzaklaştırınca kurtulduğunu sananlar var. Halbuki bu açıdan bakarsak dünya gerçekten küçüktür. Atmosfere, fosil yakıtlarının sebep olduğu karbondioksit salınımı, sanayi inkılâbı öncesine göre yüzde 35 artmıştır, o vakit milyonda 100 parça olarak hesaplanan karbondioksit oranı şimdi milyonda 381 parçadır (381ppm) ve bu hepimizin havasıdır. ABD dünya nüfusunun yüzde 5'inden daha azını teşkil ediyor, buna karşılık karbondioksit salınımının dörtte birinden sorumlu. Beri yanda, 2030 yılına kadar, tek başına Çin'in, karbondioksit emisyonundaki artış, sanayileşmiş ülkelerin hepsinin karbondioksit emisyonu artışına yakın bir miktar olacak. Hindistan'ın elektrik tüketimi 1980'den 2001'e kadar yüzde 208 artmış, buna rağmen hâlâ nüfusun yarısı elektriksizdir ve onlar da elektrik istemektedir. Şimdiye kadar olduğu gibi enerji üretiminde fosil yakıtları baş köşeye oturtmaya devam etmek, atmosfere korbondioksit depolamaya devam etmek olacak. Ve sonuçlar susuzluk, kuraklık, sel, kasırga olarak gezegenimizin her yanını -farklı şekillerde- etkileyecek. Endonezya'da bulunan kayıp dünyanın canlıları insanlardan kaçmıyormuş. Yakında kaçmaları gerektiğini anlarlar. 2050 yılına kadar, insanoğlundan illallah diyen bir milyondan fazla canlı türünün de temelli çekip gideceğini tahmin ediyor bilim adamları. O zaman zehirli atık varillerimizle baş başa bilmem nasıl yaşayacağız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.