Kavala'dan Serez'e yol gider Rumeli Notları -3-

A -
A +

Bizim Rumeli otobüsünde her sabah yola koyulduğumuzda iki dua okunuyordu. İlki sefer duası ki turun idarecisi Mustafa İsmet Saraç Bey'den hem Arapça, hem Türkçe olarak dinliyorduk. İkincisini Haluk Dursun Hoca'dan öğrendik ve dinledik ki o da Yörük duası. Efendim, padişah ovaya otâğ-ı hümâyununu kurmuş, sefer hazırlığı içinde. Belde ileri gelenleri birer dua ile hünkârı selâmlayıp, bağlılıklarını bildirirken hâzırun arasında bulunan bir Yörük de, söz istemiş, bir adım öne çıkıp duasını etmiş: "Sevgili Hünkârım, sabah-ı şeriflerin hayrolsun. Yediğin bal ile gaymak, güzergâhın çayır olsun!.." Yörük için en makbul şeylerin ne olduğunu bir kere daha hatırlamış olduk. Buna benzer bir rivayeti de çocukluğumda dinlemiştim: İki yörük konuşuyorlarmış. Biri sormuş, "padişah acep ne yer ki?" Öteki cevap vermiş: "Gara bekmezin koyusuylan soğanın göbeğini yerdir, zaa..." (Sondaki "zaa" için zâhir'in Yörükçesi diyebiliriz!) Bu ikisinden daha kıymetli, daha lezzetli bir yiyecek yok nazarında. Kavala'dan sonra Drama... "Drama'nın içinde kurulur bir pazar..." "Drama köprüsü bre Hasan dardır geçilmez." Drama'nın halkı Anadolu'dan gelen Rumlar. Bizim İzmir havalisinde en çok Kavala, Drama ve Nevrekop'tan gelmiş mübâdiller tanımışımdır. (Nevrekop'a uğramıyoruz ama yakın, Drama'nın az kuzeyinde) Hepsi bu topraklardan gitmiş işte. Onlar gitmiş, bunlar gelmiş. Drama'da bizden eser görmek zor. Elimizde Drama'nın sadece türküleri kalmış. Drama'dan sonra Yörüğün duası mucibince güzergâhımız çayır çimen oldu. Serez yolunda bülbül deresi mesire yerinde yuva kurma, yavru çıkarma mutlulukları yaşayan mevsimin ilk kuşlarını dinledik. Yeşilin en canlı tonları, gelincikler, papatyalar arasında. Sonra Serez... Serez deyince aklıma ilk gelen Şeyh Bedreddin. Ve onun idam edildiği çınar. Çarşıda küçük meydanın ortasında o çınarı görüyoruz. Osmanlı bedesteni arkeoloji müzesi olarak ziyaretçiye açık. Malum çınar da onun hemen önünde. Serez'de bir de kubbesi yemyeşil ot bağlamış, dört bir yanını otlar basmış metruk bir cami var: Ahmetzâde Gedik Mehmed Paşa Camii. Mimarî eserler arasında en tahammül edilmeyeni camiler. En iyi korunanlar ise bedesten ve hamamlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.