Kerry'nin dini Kerry'ye!..

A -
A +

Öncelikle mahallî seçimlerin sonuçları hayırlı olsun! Her parti başkanı biz kazandık diyor, yani hepsi de sonuçtan memnun. Vatandaş da herhalde memnun. Alan memnun, satan memnun. Allah memnuniyetimizi dâim eylesin! Bence sonuçlardan en fazla memnun olması gereken Mustafa Sarıgül'dür. İktidar partisinin mahallî seçimlerde daima avantajlı olduğu söylenirken, CHP her yerde bu kadar kan kaybederken, hatta Antalya'yı bile elden çıkarırken bu kadar yüksek oyla yeniden seçilmek, üzerinde dikkatle durulması gereken bir husustur. Gelelim Amerika'daki seçimlere... Amerika'da şu günlerde 11 Eylül soruşturmaları devam ediyor ve seçim atmosferi de giderek yoğunlaşmakta. Son anketlere göre Bush ve Kerry at başı gidiyor. Demokrat aday John Kerry biliyorsunuz, Katolik. 44 yıl aradan sonra ilk defa iki büyük partiden biri cumhurbaşkanlığı için Katolik aday çıkardı. Beyaz Saray'a giren ilk Katolik John F. Kennedy idi. Amerika'da Katolik kilisesinin 65 milyon üyesi var, ülkedeki en güçlü kilise. ABD seçim sisteminde çok mühim bir faktör olan elektor oylarının yüzde 27'si de Katolik imiş. Katoliklerin çoğu elektorların fazla olduğu eyaletlerde yaşıyor. Demokratlar, aşağı yukarı 30 seneden beri Katolik oyların çoğunluğunu kaybetmiş durumda, yalnız John Kerry şimdilik Katolik seçmenlerin gönlünü kazanmış görünüyor. Fakat Vatikan'ın pek aynı şeyleri düşündüğü söylenemez. Diyeceksiniz ki Amerika'daki seçimlerden Vatikan'a ne? İşin içine Katoliklik girdi mi Vatikan fikir beyan etmese olmaz. Geçen hafta Amerika'dan giden yüksek rütbeli Katolik papazlar Roma'da Papa'nın riyâsetinde toplandı ve Kerry'yi değerlendirdiler. Kerry, kürtaj ve kök hücresi araştırmalarına destek veriyor ve bu Katolik kilisesinin hoşuna gitmiyor. Geçen hafta Bush bir kanun imzaladı: Hamile bir kadın şiddete maruz kalırsa ve bu sırada karnındaki cenin zarar görürse, bu suç, o doğmamış bebeğe karşı işlenmiş bir cinayet hükmünde olacak. Kerry o kanuna muhalefet etti. Katolik kilisesinin ileri gelenleri, Roma'da, Kerry'nin bu kararı karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını ilân ettiler ve koyduğu imzadan dolayı Bush'a takdirlerini bildirdiler. "İyi bir Hıristiyan, dinin temel esasları ile çelişen politik programlara ve adaylara oy vermez" diye de ilâve ettiler. Kennedy vakti zamanında Papa'nın emirlerini fazla dinlemekle itham edilirmiş, Kerry ise tam tersi Papa'yı pek kaale almamakla suçlanıyor. Roma'ya giden Amerikalı pederlerden biri diyor ki "Kennedy ilk defa Beyaz Saray'a giren Katolik olarak 'Katolikler cumhurbaşkanı olamazlar' inancını yıkmıştı. Kerry için artık öyle bir mesele yok. Onun meselesi, o yeteri kadar iyi bir Katolik mi, sorusundadır." Kerry kendisini inançlı ve ibadetli bir Katolik olarak tarif ediyor. İlk karısından boşandığında kiliseden bu evliliği yok saymalarını istirham etmiş (çünkü Katolik kilisesi boşanmayı kabul etmez. Sivri zekâ doğrusu: "Madem boşanmaya karşısınız, evliliği de olmamış sayın da beni âzâd edin!") ve yeniden bu defa bir Katolik hanımla evlenmiş. Kerry'nin dini üzerine bir not daha: Baba tarafından dedesi Çek Yahudisi ve Boston'a göçmen olarak gelmeden önce ismini ve dinini değiştirmiş ve kendisi bunu geçen sene öğrenmiş.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.