Kıbrıs'a çözüm!

Kıbrıs adasında iki ayrı devlet var diyoruz, değil mi? Biz diyoruz ama Rumlar da kabul etmiyor, dünya da tanımıyor. AB müzakereleri de ikide birde Kıbrıs davası yüzünden tıkandı, tıkanıyor, tıkanacak. Ben derim ki... KKTC'nin nüfusunu arttırmalıyız. Türkiye'den gönderilen göçmenlerle değil, KKTC'nin nüfusu bizzat kuzey Kıbrıslılar tarafından arttırılmalıdır. Taşıma suyuyla değirmen mi döner? Değirmen susuz bir arazide değil ki, başka yerden su taşıyoruz? Kıbrıs adasının Türk nüfusunu Kıbrıslı Türkler arttırmalıdır. Oradaki Türk halkının çoğalması için destek verilmeli. Maddî destek. Çocuk yardımı. Bir vakıf kurulmalı ve çocuk başına ailelere para yardımı yapılmalı. Halihazırda mevcut olan çocuklar için değil, bundan sonra doğacak olanlar için. Gayemiz nüfusu arttırmak olmalı. Meselâ, adı "Kıbrıs Aile Vakfı" olabilir. Bu vakıf düşük gelirli ailelere çocuk başına her ay meselâ, 500 YTL yardım yapacak. Çocuk iki yaşına gelene kadar. Hatta evlenecek gençlere de, aileleri düşük gelir grubundaysa düğün yardımı yapacak. Kimlere yardımda bulunulacağı ülkenin kişi başı gelir rakamlarına göre tesbit edilir. Bu vakıf Rum kesiminden gelecek başvurulara da hukuken açık olmalı. Tek kriter "gelir seviyesi düşük olan aileler." Düşünebiliyor musunuz havamızı? Yabancı medya organlarında bir haber: "Türklerin kurduğu Kıbrıs Aile Vakfı düşük gelirli Rumlara da çocuk yardımı yapıyor." Ama Rum kesiminde gelir seviyesi yüksek olduğundan başvurulara olumlu cevap vermek elbette biraz zor olacaktır! Kuzey Kıbrıs izolasyonlar, ambargolar yüzünden fakir düştü, elden ne gelir?! Kuzeyin nüfusunu arttırmak zorundayız. Kuzeyde bir nüfus patlaması yaşanmalı. Nüfus artmalı ve Rumlar aynı devlet çatısı altında birleşmeyi bir kere daha düşünmeliler. "Bu Türk nüfusla başa çıkamayız" deyip kendileri istemeyeceklerdir birleşmeyi. Evet, "tek devlet, bizim devlet" iddiasından kendi rızalarıyla vazgeçerler o zaman. Bunu sağlamanın yegâne yolu kuzeyde Türk nüfusu arttırmaktır. Orada "nüfus" eşittir "nüfuz"dur. KKTC'de çocuk sahibi olmak millî bir davadır. Şimdiye kadar bu davaya sahip çıkılsaydı bugün kuzeyin nüfusu 1 milyon idi! Bakın o zaman Rum kesimi tek devlet iddiasında bulunur muydu? Zararın neresinden dönülse kârdır. Ben Türkiye'de, devletin ailelere tüp bebek yardımı yapmasına karşıyım. Bir anne-baba devletten tüp bebek yardımı bekliyorsa doğan bebeğe nasıl bakacak? Tedavi masrafını ödeyemeyen aile sonra o çocuğu nasıl büyütecek? Ortada bir hastalık yoktur ki, devlet, sigortalılarına bu iş için kaynak ayırsın. Hastalık söz konusuysa tek lâfım yok! Ama tüp bebek tedavisi hastalık tedavisi değildir. Bu tedaviyi kendi imkânlarıyla yapabilen yapar. Ki onlar sonra o çocuğa bakabilecek demektir. Ama KKTC'de durum farklıdır. Bunca yıldır çözülemeyen bir mesele var orada. Bu meseleyi belki de en barışçı, en akılcı yoldan, kimseyi birbirine düşürmeden çözmenin çaresi nüfus artışıdır ve bu maddî olarak, resmen teşvik edilmelidir. Zaten devlet eliyle değil, yardım bir vakıf tarafından yapılacaktır. Kıbrıs Aile Vakfı, KAV... Bir de Yunan alfabeli Rumcasını yazarız! Şimden geru doğacak çocuklara, iki yaşına gelene kadar... Benim bildiğim 6 üniversite var KKTC'de. Kim dolduracak oraların dershânelerini? Hep Türkiye'den gidenler mi? Oralarda okuyacak yerli genç lâzım! 9 ay sonra bir nüfus patlaması olsa, hepsi 7 sene sonra ilkokul öğrencisi! Yıllar çabuk geçiyor. Devletler yarına değil, ileriye, çok ileriye bakar.