Genelkurmay Başkanlığı'nın terör eylemlerine karşı "kitlesel refleks" gösterilmesi çağrısı kimilerinin canını sıktı. Bu çağrı "halkları birbirine düşman etmeye ve linç kültürünü meşrulaştırmaya dönük bir tutum" olarak değerlendirildi. Şehit cenazelerinin sebebi de, ilân edilen "tek taraflı ateşkes çağrısına" uyulmaması imiş! Türk Silahlı Kuvvetleri hergün rütbeli, rütbesiz birkaç mensubunu kurban verirken, cenazelerin biri daha toprağa verilmeden başka bir yerden bir şehit haberi daha gelirken edilen lâfa bakar mısınız? Bu ne küstahlıktır! Ateşkes ilân eden terör örgütü!! Mütareke şartlarını ne zaman gönderecekler?! "Kitlesel refleks" gereklidir. Nedir kitlesel refleks? Yumrukları sıkıp birilerinin üzerine yürümek mi? Hayır! Ülkemizin Ege, Marmara, Karadeniz, Akdeniz bölgelerinde değil, asıl Güneydoğu'da "kitlesel refleks" gereklidir. O şehirlerin, o kasabaları, köylerin, mezraların halkı tarafından gösterilen kitlesel refleks... Bu vatan hepimizin diyoruz. Hiçbir bölgeyi ayırmadan. Balıkesir'deki, Bursa'daki, Tokat'taki, Kayseri'deki, Sinop'taki, Diyarbakır'daki, Hakkari'deki, Şırnak'taki vatandaşların cebindeki aynı nüfus cüzdanı değil mi? Hatta sayıya vurursak Güneydoğu'da hâne başına daha çok nüfus cüzdanı! Güneydoğu'nun dağlarında, vadilerinde, ovalarında yollara mayın döşeyen, uzaktan kumandalı patlayıcı yerleştiren, uzun namlulu silahlarla karakol basan, şehirlerin en işlek caddelerine bisiklet selesi içinde bomba servisi yapan teröristler hayalet adam değildirler. Bir yerden bir yere ışınlanmıyorlar. Buhar olup uçmuyorlar. Bu teröristler, eylemlerinden önce ve sonra o topraklarda barınmaktadırlar. Son rakamlara göre 1500 kişi... Bunlar yiyecek, içecek, mevsim şartlarına göre giyinecek... Bu ihtiyaçlar nasıl karşılanmaktadır? Ellerindeki silahlar başka ülkelerden geliyorsa da yedikleri ekmek o toprağın ekmeğidir. Bu eylemlerden sonra hâlâ oralarda yiyecek ekmek buluyorlarsa "kitlesel refleks" yok demektir. Bölge insandan arındırılmış bölge değildir. Köylüler, kentliler gördükleri, şüphelendikleri durumları güvenlik birimlerine haber vermiyorlarsa "kitlesel refleks" yok demektir. Can, mal korkusuyla bazı şeylere göz yumuyorlarsa, görmezden geliyorlarsa, görüyor da umursamıyorlarsa, görüyor da susuyorlarsa "kitlesel refleks" yok demektir. Belediye başkanları beldelerindeki terörist saldırıları açıkça lânetlemiyor, sözü eveleyip geveliyorlarsa "kitlesel refleks" yok demektir. Vâizler, imamlar, vaazlarında, hutbelerinde "Ey ümmet-i Muhammed! Aklınızı başınıza devşirin! Sizden öncekilerin başına gelenlerden ibret almaz mısınız? Nifak tohumlarının bu topraklarda yeşermesine izin vermeyin. ....İşte sana, onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları... İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk eder misin Allah'ım?....." demiyorsa "kitlesel refleks" yok demektir. Vatandaş başını çevirip Filistin'in, Irak'ın içler acısı durumuna bakmıyor, ders çıkarmıyorsa "kitlesel refleks" yok demektir. Vatandaş Osmanlı'nın nasıl yıkıldığını hiç düşünmüyor, "Elverdi gidenler, acıyın eldeki yurda" çığlığını duymuyorsa "kitlesel refleks" yok demektir. Kitlesel refleks birilerini linç etmek değildir; birilerinin artık uyanıp silkinmesidir.