İnsanlık avcılık ve toplayıcılıktan tarım toplumuna geçti, toprağa yerleşti. Sonra sanayi toplumuna geçiş başladı, şehre yerleşti. Yirminci yüzyılda şehirleşme bir gelişme göstergesi kabul edildi. "Modern insan" şehirde yaşayan insandı. "Medenî" kelimesinin kökü "medine" de şehir demektir. Köyler boşaldı, şehirler doldu. Köyden şehire göç sosyolojik bir hareket olarak istatistiklere geçti. Bir ülkenin nüfusunun yüzde kaçı şehirli, yüzde kaçı köylü, ona bakıldı. Şehirlisi çok ülkeler modern, medenî sayıldı. "Modern sanayi toplumu" şehirlerde yaşardı! Yirmibirinci yüzyılda bu anlayış, bu hayat tarzı tersyüz olacak gibi. Köyden şehire göç et, köyü bırak şehire yerleş.... Nereye kadar? Dünya sanayi toplumu dönemini aşıyor. Önümüzde bilgi toplumu çağı var. Post modern bir devir bu. Bilgi sermayesi ekonomik dengeleri değiştiriyor. Sanayi toplumu şehirlere koştu, bilgi toplumu galiba şehirlerden kaçacak! Dünyanın nüfusu durmaksızın artıyor. Dünyanın yüzölçümü -ne yazık ki!- aynı kalıyor. Aynı toprağı her geçen dakika daha fazla insanla paylaşır hale geliyoruz. Bu gidişat toprağı olanın, toprağını işleyenin kazançlı çıkacağı bir dünyayı işaret ediyor. Bana kalırsa post modern çağda şehirden köye dönüş başlayacak. Şehire istif olan insan temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için toprağa muhtaç. Temel ihtiyaçların ilk iki kalemi barınma ve beslenmedir. "Son kriz bizi Avrupa kadar vurmadı" dendi. Sebebi de söylendi: "Çünkü Türk aile yapısı hâlâ sağlam ve şehirdeki insanın hâlâ köyde akrabaları var, oradan gelen gıda destekleri şehirdeki aileyi ayakta tutuyor." Çünkü köy demek toprak demek! Köyden gelen destekle şehirde ayakta kalan nüfus köye, toprağına geri dönse, belki de en akıllıca işi yapacaktır. Şehrin beton bloklarının arasına sıkışıp iş yok diye yakınmak, ithal et satın almaya çalışmak, ithal buğdaydan ekmek yemek, ithal hayvanlardan kurban kesmek.... kulağa akıllıca geliyor mu? Post modern dönem yeniden tarım çağı olabilir. Toprağını işleyen, hayvanını yetiştiren insan gerçekten "efendi" olacak. Şehirsiz olmaz. Ama "ne kadar şehirleşme" sorusunun cevabını vermek lâzım. Dengeyi kurmak lâzım. "Şehirde yaşayacağız" hevesiyle toprakla bağını tamamen koparmış insanlarla dolu ülkelerin yahut toprağı az nüfusu çok, "mecburiyetten şehirli" ülkelerin post modern çağda işleri zor olacak!