Orhan Boran radyolu yıllarımızın unutulmaz sesiydi. Bilmem ki şimdi o karatta bir spiker, bir söz ustası var mı? Hem Türkçe'yi mükemmel, hatasız kullanan; hem küfürsüz, argosuz, bayağılaşmadan espri yapabilen, zarif bir nüktedan. Nur içinde yatsın! Orhan Boran'ı anınca radyolu günlerimizi hatırladım. Radyonun hayatımızda işgal ettiği yeri. O yerde şimdi "televizyon" oturuyor. Ne var ki, televizyon radyonun kalitesini tutturamadı! İrili ufaklı sermaye gruplarının peş peşe televizyon piyasasına girmesi birbirine benzer, kalitesi, seviyesi düşük programlarla doldurdu ekranları. "Orhan Boran'la Yuki"yi hatırlıyorum meselâ. Konu komşu hanımlar "Bu konuşan insan değil, mahlûkmuş!" dedilerdi önce. Sonra daha bilgiçleri düzeltti: "Yok yok, kendisi konuşuyormuş! Yuki de kendisiymiş!" Orhan Boran'ın sunduğu "Doğru mu Yanlış mı?" yarışmalarını hatırlıyorum. Bana kalırsa şimdi televizyonlarımızda yarışma ve müzik programı eksikliği var. Radyo günlerimizde meselâ "Liseler Arası Bilgi Yarışması" olurdu. Şimdi neden yok? Ayrıca "İlkokullar Arası" neden yok? Olsa belki bir yılın 52 hafta olduğunu bilmeyen genç kalmaz! Kanallar durmadan dizi çekerek rekâbete gireceklerine biraz da yarışmalarla rekâbet etmeli. Türkiye'de yayın yapan küçük çaptaki kanalların durumunu bilemem, ama Amerika'ya da ulaşan ülkemizin büyük kanalları içinde bir tek "Kim Milyoner Olmak İster?" var, başka rastlamıyorum. Onun yerine durmadan yeni yeni diziler başlıyor! Bir de dedim müzik programı. Filanca şov, falanca şov adı altında yapılan programlarda birinin ortaya atılıp "eller havaya" diyerek, playback şarkı söylemesi değildir müzik yayını. Türk müziği değil onlar! Radyo günlerimizde meselâ her akşam üzeri fasıl saati olurdu. Her gün başka bir makamdan... Sabahları Yurttan Sesler, Kadınlar Korosu, Erkekler Korosu, Beraber ve Solo Şarkılar... Liste kabarıktır. Tam listeyi isterseniz 1970'li yıllarda tuttuğum küçük defterlerimden çıkarır yazarım! Bir lise talebesi olarak tuttuğum listeler. Hani deniyor ya şimdi, arz talep meselesi! "Talep yok, biz ne yapalım? Reyting..." Arz edilmeseydi ben, bir lise öğrencisi, nereden bilecektim Türk müziğini? Ama TRT bana arz ediyordu, böylelikle benim talep sınırlarımın içine giriyordu. Öğreniyordum! Şimdiki gençlerin haberi yok!! Çünkü arz yok! Talep de oluşmuyor. TRT'nin bir müzik kanalı var. İyi hoş... Ama yetmez! Her özel kanal Türk müziğine -klasik ve halk- her gün iyi bir yer ayırmalıdır. Bunu vazife bellemelidir. Kültürün taşıyıcı kolonlarından biri müziktir. Televizyon da evlerin baş köşesindedir. Orhan Boran'dan lâfa girdik, nereye geldik?!