Millî Eğitim Bakanlığı'ndan yeni bir haber duyuldu. Maddî durumu yetersiz öğrencilerin özel okullarda okuyabilmesini sağlamak üzere devlet burs tedarik edecek. Devlet başarılı fakat fakir öğrencileri istediği yerde okutmak üzere burs verebilir, yurt dışında okullara da gönderebilir. Seçimlerin imtihanla yapılması ve "torpil" işlememesi şartıyla bu son derece yerinde bir karardır. Fakat sayın bakanın açıklamasında bir hesap hatası var. Burs verme sebebi olarak devlet bütçesindeki yetersizlik gösteriliyor ve burs vermenin okul inşa etmekten daha ucuza geleceği bildiriliyor. Millî Eğitim Bakanı'nın açıklaması şöyle: Devlet sürekli okul yapma imkânına sahip değil. Özellikle Ankara ve İstanbul'da binlerce dersliğe ihtiyaç var. Şimdiki bütçe ile bunu yapamıyoruz. Bu nedenle eğitim sisteminde özel okulların ağırlığının ve öğrenci sayılarının artması sağlanacak. Şu an özel okullarda 208 bin kontenjan boş. Bu okullara 20 bin öğrenci gönderilirse boş kontenjanların ancak yüzde 10'u satın alınmış olunacak. 20 bin öğrenciye yetecek okulun sadece inşaat gideri devlete 40 trilyon liraya mal oluyor. Bu, öğrenci başına 2 milyar lira demek. Öğrencilerin özel okullara yönlendirilmesi ve devletin özel okul ücretinin yarısını ödemesi halinde, bunun devlete maliyeti, öğrenci başına 1.5 milyar liraya gelecek ve bu toplam olarak da 30 trilyon lirayı bulacak. Yani 1.5 milyar 2 milyardan, 30 trilyon lira 40 trilyon liradan daha azdır ve dolayısıyla bu formül ekonomiktir. İyi güzel ama 30 trilyon lirayı bir senede vereceksiniz. Tek bir senede! Öğrenci başına 1.5 milyar lira okul ücreti (ortalama 3 milyar kabul edilen esas ücretin yarısı) bir tek ders yılı için... Her sene bu para ödenmeye devam edecek. Herhalde devlet "ilk sene paraların yarısı benden, ondan sonrasını kendiniz düşünün" demeyecek. İlköğretimi esas alıyorsanız 8 sene boyunca bu ödeme yapılacak. 20 bin öğrenciye 8 sene boyunca, her ders yılı için 1.5 milyar lira. Varın yekûnu hesabedin! Yeni yapacağınız okulları sadece bir yıl mı kullanacaksınız da, bir yıllık okul ücreti ile kıyaslama yapıyorsunuz? 40 trilyon liraya mal ettiğiniz okul binaları yıllarca ve yıllarca, çok daha fazla öğrenciye hizmet verecektir. Tabiî 6.4 şiddetinde depreme dayanıklı olarak yapılırsa! Herhalde malzemesinden çalınmamış sağlam bir okul binası en az 50 yıl kullanılır. Şimdi bir daha düşünün, hangisi ekonomik? Hangisi devlete daha pahalıya mal olur? Devletin dar gelirli ailelerin başarılı çocuklarını çeşitli usullerle desteklemesi şarttır. Ama bu karar için ortaya dökülen şu son hesapta bir yanlışlık vardır. Bütçemiz yetersiz diyen Millî Eğitim Bakanlığı çok daha büyük bir maddî yükün altına gireceğini farketmiyor mu? Belki de her attıkları adımın ardında gizli sebep arandığı için, rakamların arkasına sığınma yolunu tercih ettiler. Rakam verirsek kimse itiraz edemez diye. Ancak bu sığınak çok derme çatma oldu. Açıkça "Devlet okullarında aşırı kalabalık var, özel okullar boş. Biz bu durumu dengelemek için dar gelirli ailelerin çocuklarını imtihanla seçip özel okul ücretinin yarısını vereceğiz. Hem o çocukların daha iyi eğitimi için, hem özel okul sahiplerinin korunması için, hem devlet okullarının yükünün azaltılması için bu kararı aldık." deseler daha mantıklı bir açıklama olmaz mıydı? Amerika'da "voucher school" diye bir sistem var. Yani, "burslu okul". Özel okulların ücretini karşılamak için devletin fakir öğrencilere burs vermesi. Hayli tartışmalı bir sistem. Burada özel okulların yüzde 85'i dinî okullardır, onların da büyük çoğunluğu Katolik okuludur. Tartışma bu noktada olmaktadır. "Vatandaştan toplanan vergi paraları ile kimi çocukların Katolik okullarında okutulması lâikliğe aykırıdır" diyenler vardır. Ama Yüksek Mahkeme "aykırı değildir" diye karar vermiştir.