Kadınların politik hayatta kota istemelerine şaşıyorum. TBMM üyeliği, belediye başkanlıkları vesaire görevlere seçilmek için kontenjan talep etmeleri bana hakaret gibi geliyor. Böyle kota, kontenjan talep etmek baştan bir eksikliği, zayıflığı kabul etmektir. "Kota tanıyın milletvekili olayım." "Kontenjan ayırın belediye başkanı seçileyim." Yani "Biz, siz erkeklerle eşit şartlarda yarışamayız, o yüzden bize bir ayrıcalık tanınması gerekir." Politikada kadınlık kontenjanı olamaz. Kabiliyetimizi, liyakâtimizi ispatlayalım. Bilgimizi, becerimizi, tecrübelerimizi, projelerimizi ortaya koyalım. Seçmen bizi kadın olduğumuz için değil, hak ettiğimiz için seçsin. Ülkemizde seçilme şartları arasında "kadın olmamak" diye bir madde var mı? Yok! "Kadın olmaması tercih sebebidir" yahut "erkek olması tercih edilir" diye bir madde var mı? Yok! O halde? Hem durmadan kadın-erkek eşitliği diyeceğiz. Hem de siyasette kota isteyeceğiz! Olmaz böyle birşey! Amma velâkin... Kız çocukları hâlâ okutulmuyor mu? Kızlar bir sanat ya da bir meslek sahibi olmadan mı yetiştiriliyor? Kızlar zorla istemedikleri adamlarla evlendiriliyor mu? Töre ya da namus gibi mefhumlar cinayet gibi bir kelimenin başına takılıp kadınlar hâlâ öldürülüyor mu? Hayatın ortasında tek başına kalıvermiş bir kadının, ayakta kalmak, varsa çocuklarına da bakmak için yeterli donanımı var mı? Ev içi şiddete maruz kalan kadının, sokağa atılmış kadının başvurabileceği yeteri kadar barınma evi var mı? İşte derdimiz olan sorular bunlardır! Önce bu meseleleri halletmek gerekir. Bu meselelerin içinde de ilk ikisi herşeyin başıdır. Yani eğitim ve meslek. Eğitim görmüş, bir meslek veya sanat sahibi olmuş kadın hayatın hakkından gelecektir, sendelese de düşmeyecektir. Ülkemizde 15 yaş ve üstü kadın nüfusun yüzde 22'si okuma yazma bilmiyor. Çalışan her 100 erkeğe karşı ancak 62 kadın ekonomik olarak (tarım sektörü dahil) faal. Üniversiteye giden kadın oranı yüzde 3. Okur-yazar olmayan kadınların oranı, erkeklerin iki buçuk katı. Rakamlar böyle olunca kota tanınsa ne olur ki? Kızlarımızın hepsi eğitim gördükten, hepsi bir sanat ya da meslek edindikten, ayakları üzerinde durabilmeyi öğrendikten sonra, politika sahnesinde de daha fazla kadın göreceğiz. Şimdilik siyaset sahnesinde kadın az. Az sayıdaki kadın politikacılar -adaylar da dahil- "kota" kelimesini asla ağızlarına almayıp, bu meselelere çare olacak işler yapmalıdır. Ne hikmetse üniversitelilerin ortalığı kırıp geçirdikleri son meydan gösterilerinde kız öğrencilerin çokluğu dikkat çekmiş. Bir de ekranlara yansıyan, her yaştan, her kesimden, örtülü, açık, "kıvıran" kadınların bolluğu dikkat çekici. Bazen, "Acaba hemcinslerim kafalarından ziyade gövdelerini mi kullanmayı tercih ediyor?" diye düşünüyorum.