Shake it up şekerim!

A -
A +

Bu sene Eurovision'da yarışacak şarkımızın adı "Shake it up şekerim" imiş. Duyunca ağlayayım mı, güleyim mi bilemedim. Şarkı belki güzeldir, inşallah iyi bir derece kazanır. Ama adı beni acı acı düşündürdü. Shake it up şekerim'i öğrendikten birgün sonraydı, bir dost toplantısında yıllardır Amerika'da yaşayan, edebiyata meraklı, gençliğinde yazı denemeleri olmuş orta yaşlı bir Türk mühendis, "Türkçe'nin son yirmi yıllık gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye soruverdi. Aklıma ilk gelen karşılık şu oldu: "Shake it up şekerim" durumu. Evet, "shake it up şekerim" vaziyetinde konuşup anlaşıyoruz. Türkçe son yirmi yılda tam da bu ibare ile özetlenebilecek bir gelişim gösterdi. Biraz İngilizce, biraz Türkçe. Olive yeşili elbise... Oranj kutular... Eskidji... Body language'i harika... Partner'inizi seçtiniz mi? Okey'lettirdiniz mi? Bir kere daha check eder misiniz? Moda dünyasının trend'leri... Cash mi ödeyeceksin? Start aldı... Finish çizgisi... Chat odası... Bunlar hep "shake it up şekerim"in çeşitlemeleri. Biz ne vakittir, "shake it up şekerim" ile işi götürüyoruz. Shake it up şekerim hayatımızın karakteristiği oldu. Ne kendimiz kaldık, ne büsbütün başkası olduk. İki arada bir derede. İki dünya arası bir yerde. Kendini nereye ait hissedeceğini bilememek... Âidiyetsizlik, pusulasızlık... Cemil Meriç "ârâf" demişti. Ârâftakiler... Shake it up şekerim! Bu bir terkip mi? Terkipten ziyade özenti hali. Terkipte hazmetme, hazmedilmişlik vardır. Burada hazımsızlık gurultusu duyuluyor. "Shake it up şekerim"imiz insallah iyi bir derece kazanır. Madem seçildi, artık bunu dilemekten başka elimizden ne gelir? Zaten ben beste üzerine en ufak bir yorum yapamam, televizyonun verdiği kadar, belki 30-40 saniyesini dinledim. Benim kafama takılan güftenin İngilizce olması da değil, o da ayrı bir konu, fakat asıl içimi yakan İngilizce-Türkçe karışık adı ve bu adın toplumumuzdaki bir hastalığın göstergesi olarak karşımıza dikilmesi. Bir dil kendisine gerekli olan kelimeleri elbette başka dillerden alabilir ve bünyesine dahil eder. Ama sadece gerekli olan kelimeleri... Şarkımız Eurovision'da derece almasa da bu yaz gençlerin dilinde olacağı kesin. Bu yaz bununla oynayacağız. Çalkala şekerim! Kıvır, salla, sallan! Zaten en çok, en iyi yaptığımız iş de bu galiba! Her alanda, her mânâda! "Shake it up şekerim" demek?!... İlâhi! Ve en sonunda... bu çeşit Türkçe-İngilizce karışımı ifadelere o kadar muhalif olmama rağmen, en sonunda bana da bu hilkat garibesi başlığı attırdınız!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.