Öğretmenlere okulda sigara içme yasağı konduğunu öğrenince biraz şaşırdım. "Zaten içiyorlar mıydı?" diye söylenmeden edemedim. Amerika'da okul bahçesindeki futbol, beyzbol, tenis ve benzeri spor sahalarında antrenmanları, maçları yöneten yahut seyreden öğretmenlere bile sigara içme yasağı vardır. Neyse, zararın neresinden dönülse kârdır. Galiba okul binası içinde, öğrencilerin göreceği yerlerde içerlerse para cezası da alınacakmış. Para cezası deyince memleketimizdeki son uygulama hatırıma geldi. Alışveriş merkezlerinde, resmî binalarda tabelâlar asılı, hepiniz görüyorsunuzdur. Özetle şöyle yazıyor: "4207 sayılı kanun gereği sigara içmek yasaktır. Yasağa uymayanlardan 594.20 YTL para cezası alınacaktır." 594.20 YTL, yani eski parayla 594 milyon lira, küsurâtı da var. Farkında mısınız bilmem ama bu alınamayacak bir cezadır. Merak ediyor ve yetkililere soruyorum: Bu kanun çıktığından bugüne kadar toplam kaç lira ceza kestiniz? Ceza, ancak kesilirse caydırıcıdır. Ceza ancak ödeniyorsa cebi ve canı yakar. Yoksa her yere lâf olsun diye bu tabelâyı asmışız, neye yarar? Vatandaş da pekalâ biliyor ki, kimse kendisine bu cezayı kesmeyecektir. Zaten cebinde o kadar para da yoktur. Canını alacak değillerdir ya. Bir aylık maaşıdır bu para. Sigara içmeye devam etmekte beis görmez. Halbuki bu ceza 20 YTL olsa, 50 YTL olsa bakın ne kadar caydırıcı olur? Hatta cebindeki paketi almak cezası bile 594 milyon liralık cezadan daha etkilidir. Kamuya ait kapalı bir yerde sigara tüttüren mi var, genel zabıta marifetiyle oradan çıkarın ve paketini alın! Cezaları makul ölçülerde tutmazsak kendiliğinden devre dışı kalırlar ve bir işe yaramazlar. Alışveriş merkezlerinde yeme içme katında sigara serbest. Tiryakilerimiz kendilerini oraya atıp tüttürebiliyorlar. Bu alanlarda içmeyenlere de yer ayrılmış. Aynı çatının altında, duman geçişini engelleyecek herhangi bir bölme olmadan bu ayrım ne kadar işe yarar, içmeyenler dumanaltı olmaktan ne kadar korunur bilemem. 4207 sayılı kanun bu yerleri bağladığına göre kanunun ikinci maddesi de bağlar aslında; o madde, "Bu gibi mahallerde tütün ve tütün mamullerinin içilebilmesi için ayrı yerler tahsis edilir. Tahsis edilen yerden sigara içilmeyen mahallere duman gidişini engelleyecek, havalandırma, tecrit etme gibi tedbirler alınır" demektedir. Bir şey daha dikkatimi çekti. İçmeyenlere ayrılan yer o kadar az ki! 100 masa içenler için ise, 10 masa içmeyenlere... Bu manzara bana hiçbir istatistiğe gerek kalmadan memleketimdeki tiryakiliğin oranı hakkında fikir veriyor. Amerika'da alışveriş merkezlerinde sigaranın serbest olduğu herhangi bir yer yoktur. İş yerlerinde, kamu binalarında sigara içmek tamamen yasaktır, içmek isteyenler kapı önüne çıkar. Lokanta, pastahâne, kafeterya benzeri yerlerde bile, bazı eyaletler kesin sigara yasağı uygular, tiryakiler kapı önüne çıkıp içer; bazı eyaletlerde bu çeşit mekânların küçük bir tarafı tiryakilere ayrılmıştır. Bazı şirketler kapılarının önünde, otoparkta, şirkete ait vasıtalarda bile sigara içilmesini yasaklamıştır. Her halükârda hayat hakkı sigara içmeyenlere verilir, içenler bir köşeye sıkıştırılır yahut kapı önüne atılır. Memleketimizde tam tersi gibi. Bugün ABD'de yetişkin nüfusun yüzde 22'si sigara içmektedir. Ülkemizde bu oran yüzde 44. Daha da üzüntü verici olanı, öğretmenler arasında sigara içme oranı Türkiye ortalamasının üstündedir.