Sokaklardaki ayıp!..

A -
A +

Ufalmış gitmiş esmer yüzlü bir çocuk elindeki mendili, sakızı, suyu, elbise askısını, tükenmez kalemi gözüme gözüme uzatıp önümü keserek, cılız fakat inatçı bir sesle "Ablam, teyzem kurban olayım al bir tane..." diye yakarmaya başladığında elim ayağım dolaşıyor. Eğitimciler "Sakın ha, almayın." diyorlar. "Çünkü onların arkalarında onları kullanan büyükler var. Çocuğa acıyıp da aldığınızda çocuk para kazanmıyor. Para, onları kullanan büyüklerin cebine gidiyor ve onlar bildikleri yolda devam ediyorlar." Doğrudur. Haklıdırlar. Amma kolay mı o yalvaran gözlere aldırmadan yola devam etmek? Bütün o sözleri duymamazlığa gelerek işine bakmak? Satıştan onun birşey kazanmayacağını bilsem bile, elindeki malı aldığımda, o anda olsun gözlerinin güldüğünü görmek var ya... Bu gülüşü sağlamak bana daha insanca geliyor. Hem o kullanıcı büyükler "Bir şey satamamışsın!" diye bir de akşamları döverlerse?! Hayır! Eğitimcilerimizin masalarının başından verdikleri hükümler gerçek hayattaki meseleleri çözmüyor. Ellerindeki malı almamak o çocukları o hayattan kurtaracak mı? Sokaklardaki satıcı çocuklar, dilenci çocuklar en büyük ayıplarımızdandır. Sigara tüketiminde, trafik kazalarında kırmakta olduğumuz rekorlar kadar büyük bir ayıptır. Krizden sonra şarap ve rakı tüketiminin artmasından daha büyük bir ayıptır. New York'ta yollarda "evsizler" vardır. Kuytu köşelere yerleştirdikleri karton kutuların arasında yaşarlar. Çoğu uyuşturucu müptelâsıdır. Aklî dengeleri pek yerinde değildir. Belediyelerin, kiliselerin barınma evlerine gitmeyi bile çoğu kere reddederler. Evsizler Amerika'nın büyük şehirlerinde adeta bir sosyal sınıftır. Ama New York'ta veya diğer büyük şehirlerde yollarda âvâre gezen, birşey satmaya çalışan, dilenen, kimsesiz çocuklar yoktur. Bir şekilde kimsesiz kalmış çocuklar devletin bazı programlarının, kiliselerin, sivil toplum kuruluşlarının koruması altına alınırlar. "Sokak çocukları" diye bir çocuk sınıfı çıkmaz karşımıza. Kanunen çalışabilecekleri 16 yaşına kadar çocuklar sokağa salınmaz. Sokağa düşeceklerse 16 yaşından sonra düşerler. Döviz fiyatları, dalgalı kur, ekonomik reçeteler, yeni kurulan partilerin programları, kampları hengâmesi arasında yuvarlanıp giderken bazı çok ciddî meselelerin yanından teğet geçiyoruz. Yollarda karşımıza çıkan "sokak çocukları" dediğimiz yavruların derdine deva bulmamız şarttır. Sokak çocuğu diye birşey olamaz. Ne demektir sokak çocuğu? Doğuştan bir sınıf mıdır bu? Doğumla gelen sınıf farklılıkları ortaçağda kalmadı mı? O çocuklar sokakları kendileri seçmedi. Onları sokağa düşüren büyükler değil mi? Büyüklerin günahları, kabahatleri, ahmaklıkları, umursamazlıkları yüzünden sokağa düştüklerine göre onları suçlama, küçümseme, ayıplama hakkımız var mı? O büyükler biziz. Demek ki parmak kadar çocuklara bakamıyoruz. Dünyayı sokaklarda öteberi satmaya çalışarak, dilenerek, türlü kötü alışkanlıklara bulaşarak tanıyan çocukların sorumlusu evlerdeki büyüklerdir. Çocuklar akıl bâliğ oluncaya kadar korunmak, giydirilmek, beslenmek, eğitilmek zorundadır. Memleketin büyükleri, büyük dernekleri, büyük şirketleri, büyük adamları bunu beceremiyorsa şapkalarını önlerine koyup düşünsünler. Yeni kurulan partiler farklı konularda kurdukları masalardan eğitim masasının bir alt şubesi olarak bu konuyu da âcilen ele almayı düşünsünler. Yüzbinlerce dolara düğünler, sünnet törenleri yapanlar, sahnelerde dolar yağdıranlar, seyahatlere, eğlencelere, elbiselere binlerce dolar harcayanlar bu konuda neler yapabileceklerini düşünsünler. İnsan hakları, aile, çevre dernekleri de düşünsünler. Devlet her vatandaşa iş bulmak zorunda değil. Özel sektör her işsize iş temin etmek zorunda değil. Ama sokaklardaki bütün çocukları sokaklardan kurtarmak zorundalar. Sokaklarımızda yalvara yakara öteberi satmaya çalışan, avuç açan 16 yaşından küçük tek bir çocuk kalmadığında gerçekten gelişmiş bir ülke olacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.