Taksicilere kulak vermek

Taksim'de sıcak ve kalabalık bir ikindi vakti kendimi taksiye attım. Şoföre gideceğim yeri söyledim. Genç bir şofördü, "Bu İstanbul'da yaşanmaz" girizgâhıyla direksiyona asıldı. Gerçekten meydanın çıkışlarında tam bir keşmekeş... On dakika sonra bizim şoför birden; "Abla kusuruma bakma" diye patlayıverdi. "Benim sigortalar attı. Ben işi bırakıyorum. İstirahat edeceğim. Sen bir zahmet iner misin? Para da istemiyorum." Haydaa... bu da hiç başıma gelmemişti! Şaşırdım. Baktım, bindiğim yerdeyiz. On dakikadır dönüp durmuşuz. Çaresiz indim. Ne yapayım diye bakınırken, beni indiren şoför yoldan geçen başka bir taksiyi durdurmuş, beni işaret etmekte. Seslendi sonra, "Abla kusura bakma ne olur, gel seni bu arkadaş götürecek." Vicdanı elvermedi, bana yeni taksi buldu! Bu da bir ilk! Bu sefer ona bindim. Ya Allah!.. Bu defa orta yaşlarda, görmüş geçirmiş bir şoför. Genç meslektaşının sabırsızlığına şaşarak çevirdi direksiyonu. Yol o kadar da kapalı değilmiş aslında. Meydandan çıktıktan, çıkabildikten sonra iyi sayılabilecek bir İstanbul trafiği. Yeni şoför hem gidiyor, hem anlatıyor, ekstra hizmeti rehberlik... Şehrin nabzı onlarda. Nihayet ben de konuşmak zorunda kalıp gazeteden bahsedince... Meğer ne kadar dertliymiş! Kırk dakika boyunca susmadı. Şükrü Bey.... "Yeni taksi modelleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sorduğumda yarasına büsbütün basıldı sanki. "Taksi modellerini değiştirmek işi çözmez" dedi, "altyapı lâzım" dedi. Nedir o altyapı? "Cep... Bizim bütün isteğimiz bu. Bekleyecek yerimiz yok. Milyonlarca lira para döküp metrobüs, tramvay istasyonları yapılıyor, yanlarında 15-20 arabalık bir bekleme yeri yapılmıyor. Koskoca Beşiktaş'ta taksilere 3 arabalık cep var. Biz nerede yolcu bekleyeceğiz? Bekliyoruz kenarda, polis ensemizde bitiyor, ceza yazıyor. Bütün istediğimiz bize bekleyecek yer açılması. Metrobüsün, tramvayın büyük duraklarına koy 20 arabalık bir cep, polis ensemizde binmesin!" Bu kadar! Şükrü Bey'in bütün isteği bu belediyeden. Doğrusu hiç de aklıma gelmezdi böyle bir sıkıntıları olabileceği. Onun, binlerce meslektaşı tarafından paylaşılan isteğini dillendirmek boynumun borcu. "Yaz bu derdimizi" demişti. Yazdım. İnşallah İstanbul şoför esnafının derdine çare bulma makamında bulunanlar okur.