Şikâyet aynı: Alt yapı yetersiz! Alt yapı yetersiz mi değil mi bilmem, alt yapıyı görmüyorum. Ama üst yapıyı görüyorum. Üst yapı, yani insanlar!.. Aslında işin altı da üstü de "insan"dır ya! Sel baskınına sebep olarak iki şey gösterildi: Aşırı yağmur ve çöpler. Yağmur yağmasa mesele yoktu! Bir ayda yağması beklenen yağmurun iki katı bir günde yağmış. Çöpler de mazgalları, lagarları tıkamış. Yağmuru kontrol etmek elimizde değil. Ama çöplerin sorumlusu biziz. Otoyolun şehir içinden geçen kesiminde gidiyoruz. Önümüzdeki arabanın şoför penceresinden bir kol uzandı, yola bir kola kutusuyla buruşturulmuş bir kâğıt peçete fırlattı. Gözlerime inanamadım. Ben ki olumsuz, çirkin, yanlış durumlar karşısında bile bir "acaba?" payı bırakır, olaya müsamahalı bakarım, iyi niyetle yaklaşırım. Ama şu durumun müsamaha edilecek, iyi niyet gösterilecek, acaba diyecek tarafı yok! Adam elindeki çöpü arabasının penceresinden yola fırlatıyor! Bu ne utanmazlık?! Elimden hiçbir şey gelmemesinin sıkıntısı ile kan beynime çıktı. Trafik akıyor, ne yapabilirim ki? Halbuki o çöpü atanın yakasına yapışıp "Sen ne yaptığını sanıyorsun? Sende hiç utanma, arlanma yok mu?" diye yüzüne haykırmak isterdim. Şehirlerimizde bütün üst geçitler, alt geçitler, merdivenler, köşe başları, kaldırım kenarları, ağaç dipleri, parklar, mezarlıklar, yani her yer çöp dolu. Bir köşe başına belediye levha asmış: "Çevreni koru, çöp atanı bildir." Bir de telefon numarası. Levhanın dibi eski koltuk parçaları, boş kutular, boş şişeler, kâğıt, torba vs. ile lebâbeb dolu. Vatandaşlarımız belediye ile alay mı ediyor? Çöplerin lagarları tıkaması ne demektir? Düşünün, o kadar çok çöp atılıyor ki, su giderleri tıkanıyor! Alt yapı ne kadar mükemmel olursa olsun, bu çöpler ortalığa yığılmaya devam ederse alt yapı hep yetersiz kalır. Evlerimizi temizliyoruz, evlerimizin temizliği ile övünüyoruz, sokaklarımız çöp içinde. Bu, sosyolojik yönden incelenmesi gereken bir vak'a galiba. Millî Eğitim Bakanlığı yeni öğretim yılında yeni bir uygulama başlatacağını açıkladı: Toplum hizmeti. Öğrenciler huzur evi ve benzeri kuruluşlarda gönüllü çalışacaklar. (Amerikan eğitim sisteminin en iyi taraflarından biri olarak müşahede ettiğim için yıllardır defalarca yazdığım bu uygulamanın bizde de nihayet kabul görmüş olmasına çok sevindim.) İşte bu toplum hizmeti uygulamasını çöpler konusunda bir ceza şekli olarak kullanabiliriz. Bundan da daha önce bahsetmiştim, Amerika'da trafikte, meselâ içkili araba kullanmaktan dolayı ceza alanlara para, hapis, ehliyeti askıya alma yanında "toplum hizmeti cezası" da verilir; suçun vahametine göre hakim, kanunun yazdığı sınırlar içinde bir süre takdir eder, suçluya o süre zarfında çöp toplatılır, kiliseler, kamu binaları temizletilir. Bizde de bu çeşit bir cezanın yürürlüğe konmasını teklif ediyorum. Trafik suçu işleyenlere öteki cezaların yanı sıra "toplum hizmeti cezası" verilsin ve çöpler toplatılsın! Oturduğu mahallenin çöpleri. Bu uygulama insanlarımızda, bir çeşit, kendilerini ve birbirlerini kontrol mekanizması da geliştirebilir.