Türban simgedir!

Türbanın simge olduğuna kanaat getirdim artık! Şeki şüphesi yok! Türban simgedir! Gündeme düşen son defile görüntülerinden, yollardaki manzaralardan sonra bu karara vardım. Dinî simge, siyasî simge filan değil, modanın simgesidir! Ülkemizdeki muhafazakâr, dindar kesim kadınları arasında yükselen bir modanın simgesi. Kadın olmanın simgesi. Güzel görünme kaygısının simgesi. Bu kaygı -hele genç yaşlarda- kadın tabiatının bir parçasıdır, moda da bu kaygıyı kullanır. "Bu kaygı bende yok" diyen kadın yalan söyler. Şule Yüksel, yıllar önce, annesinden, büyükannesinden farklı bir tarzda başını örterken de bu kaygıyı taşıyordu. Bu güzel görünme içgüdüsü akılla, inançla, gelenekle kontrol altına alınır. Çok fazla bastırılıp boğulması da sağlıklı değildir. Moda bütün dünyada insanları, özellikle kadınları etkiler. Kimini avucunun içine alır, kimi kadın modaya daha aklı başında yaklaşır. Fakat, bütün şehirli kadınlar, az ya da çok, güçleri yettiğince modaya kulak verir. Muhafazakâr kadınlar bu kuralın dışında değildir, çünkü onlar da kadındır. İslâm'da giyim modası yoktur diyenleri bir kere daha düşünmeye davet ediyorum; kadınlar asırlardır her yerde hep aynı şekilde mi örtünüyorlar? Hayır, farklı şekillerde... İşte o farklı şekiller "moda"dır. Muhafazakâr modanın son yıllarda gündeme düşmesi güçlenen muhafazakâr sermaye yüzündendir. Muhafazakâr kesimin modacıları kadın tabiatını bilerek kollarını sıvamışlardır. Başta bir örtü olmak kaydıyla, kadındaki güzel görünme, fark edilme içgüdüsüne hitab eden modeller üretiyorlar. Yalnız bazen kıyafetlerin şirâzesinden çıktığını görüyoruz. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, ortalıktaki 'altı kaval üstü şişhâne' kıyafetlerin siyasetle, dinle ilgisi var mı? Kınamıyorum, kınama hakkına sahip değilim. Sadece realiteyi dile getiriyorum. Türban simgedir amma, sakın ola ki korkmayın, siyasî simge değildir, hatta artık dinî simge olmaktan da çıkmaktadır. O şimdi bir modadır. Dinî hassasiyetlerden kaynaklanmıştır ama gitgide dinî yanı unutulmaktadır. Temennimiz, "tesettür" kelimesindeki asıl mânânın göz ardı edilmediği bir çizgiye gelinmesi. Son görüntülerden sonra hâlâ türbana siyasî simge gözüyle, laiklik karşıtı bir tavır gözüyle bakanların aklına şaşarım! Eşarbı kristal taşlı, yandan çarklı, kot pantolonlu, tünikli, spor ayakkabılar ayağında, güneş gözlükleri gözünde, pür makyaj hanımlar laikliğin ta kendisidir!