Türkiye Konuşuyor ve benzeri televizyon programları memleketimizdeki bilgi seviyesinin hâl-i pür melâlini gözler önüne serdikleri için ibret verici. Acaba diyorsunuz bu duyduklarım doğru mu, yoksa parodi mi yapıyorlar? Türkiye'nin hangi yarımkürede olduğunu bilemeyen bir nesil. Orta Doğu ülkeleri diye "Finlandiya, Almanya, İngiltere, Macaristan, Makedonya..."yı sayan, hatta "Moskova" diyen bir nesil. Kıbrıs nerede sorusuna "Sicilya'nın orda... Ege'de... Yurt dışında... Adana'nın o tarafta... Bilmiyorum." diyen bir nesil. Bazıları "ben buranın yabancısıyım" diye işin içinden çıkıyor. Nur içinde yat Nasreddin Hoca! Sorular öyle ansiklopedi sayfalarından değil, gündemin sıcak konularından seçiliyor. Ya da ilkokul bilgisi. Yılın kaç hafta olduğunu bilmeyen, şubatın kaç yılda bir 29 çektiğini bilmeyen, cumhurbaşkanının adını bilmeyen, üç bakan adı sayamayan bir nesil. Bu cevapları verenlerin çoğu genç. Üniversite mezunu, lise yahut üniversitede öğrenci, öğretmen... Köydeki, kırsaldaki vatandaşlarımız olsa hiç sesimi çıkarmayacağım; ama bunlar şehir insanı. Okumuş kesim! İstiklâl Marşı'nın tek bir mısraını, şairini bilmeyen bir nesil. "Mustafa Kemal" diyen de var, "Fatih Sultan Mehmet" diyen de. "Bilmiyorum" diyen de. "Gençliğe Hitabe" kaldırılsın mı diye konuşuluyor ya şimdi. Gençleri tek tipleştiriyormuş, otorite sembolüymüş filan. Boşuna zaman kaybetmeyin. Gençler onun farkında bile değil! Sorun bakalım, kaç kişi bilecek ne olduğunu? Adını duymuşlar mı? Bu genç insanlar diploma almış veya alacak, iş arayacak, iş görecek, öğretmen, mühendis olacak, oy kullanacak... Yirmi-otuz sene önce olsa neyse. Ama bunca iletişim vasıtalarına rağmen... Kanal kanal televizyon, internet, internetli cep telefonları, tablet bilgisayarlar ellerden hiç düşmüyor. Sosyal medya almış başını yürümüş. Her an "net"teyiz, her şeyden haberdarız, bilgi toplumuyuz. Yani manzara böyle! Ama cehalet diz boyu! Dünyadan bîhaber bir nesil! Sanmayın ki Türkiye'ye münhasır bir durum bu! Hayır! Meselâ, Amerikan halkına da benzer sorular sorarak mikrofon tutsanız hemen hemen aynı oranda yanlış cevaplar alırsınız. Bizzat denemişliğim vardır! Acıklı olan, insanı düşündüren, dehşete düşüren bu kadar cahil insanlar demokrasilerin direğidir. Oylarıyla ülkelerin istikbalini belirlemektedirler. Yapacağımız ilk şey, ne yapıp edip insanlarımızın bilgi seviyesini yükseltmektir. Bilgi sahibi bir nesil... Benim aklım başka şeye ermiyor! "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"