Bu rüzgâr Amerikalıların yüzüne ne kadar değdi bilmem, ama bizim yüreğimizi titretti! 1992 yılının Mart ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 5 Türk devletinin teşkilâta kabulü törenini takib ederken, istikbali gösteren hayal perdemde böylesi faaliyetler uçuşuyordu. TÜRKSOY yirmi yıl sonra, ilk defa geçen sene, benim ve elbette pekçok Türk'ün o günkü hayallerinden birini, aynı mekânda, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dev bir ekiple Nevruz kutlaması yaparak gerçekleştirdi. Bu sene de, nisanın son haftası içinde, Amerika'da bir dizi konser programı ile yine boy gösterdi. Boy boyladı, soy soyladı! TÜRKSOY Senfoni Orkestrası, New York'un en prestijli sanat merkezlerinden Lincoln Center'da Yunus Emre Oratoryosu'nu seslendirdi, (aynı eseri Washington'da da icra ettiler), ardından Philadelphia'da, ülkenin en gözde okullarından Pennsylvania Üniversitesi'nde, Türk dünyasının bestekârlarının eserlerinden oluşan klasik müzik konseri verdi. Bu ikinci program New Jersey merkezli ATCOM (Amerikan Türk Ticaret Odası) desteğinde gerçekleştirildi. Ekiplerde sekiz ayrı Türk diyarından müzisyenler vardı. TÜRKSOY... Her şeyden önce ne güzel bir isim?! TÜRKSOY, Türk dili konuşan ülkelerin kültür ve sanat alanlarında iş birliğini sağlayan bir teşkilât. 1993'te kuruldu. Ev sahibi ülke Türkiye Cumhuriyeti, resmî dil Türkiye Türkçesi, merkezi Ankara. Türk dünyasının UNESCO'su olarak değerlendiriliyor. Şu anda birlikte, 6 bağımsız Türk cumhuriyetinin yanı sıra, özerk cumhuriyetlerle beraber toplam 14 üye devlet bulunmaktadır. Teşkilâtın şimdiki genel sekreteri Kazakistan'dan akademisyen, müzik adamı ve eski siyasetçi Düsen Kaseinov, Philadelphia'daki programda "Amerika'da ilk defa Türkçe konuşma yapacağım" deyip kısa bir açılış konuşması yaptı bize Türkiye Türkçesi ile. Kendisi gayretli, şuurlu, Asya bozkırlarının sert çizgilerini taşıyan bir Türk aydını. TÜRKSOY'u bilmeyenler bilmeli, duymayanlar duymalı! Faaliyetlerini şimdiye kadar takib etmeyenler takib etmeli, destek olmalı! TÜRKSOY'dan haberdar olmak için internette iyi düzenlenmiş siteleri ve üç ayda bir yayımlanan çok kaliteli bir dergileri var. Hele bir bakın, nasıl ciddî, faydalı, göz doldurucu, gönül okşayıcı çalışmalar içindeler! Bütün Türk dünyasını bir araya getiren müzik, resim, edebiyat, tiyatro, dans, folklor faaliyetleri... Bence Ziya Gökalp'in kastettiği "Turan" bu idi!