Biz yine de umutlu olmak zorundayız, öyle mi? Yeni bir yıl girdi zira. Herkes birbirini kutluyor, iyi dilekler uçuşuyor. Yeni sene hayırlara vesile olsun temennileri ediliyor. Sonra enkaz haline gelmiş evlerin yanında yöresinde şaşkın, çaresiz koşuşturan insanlar seyrediliyor. Sedyelerde kanlar içinde götürülen vücutlar... Saçı sakalı birbirine karışmış babalar, feryatlarla dövünen analar, hıçkırıklara boğulmuş çocuklar... Kara kara gözleriyle öylesine bakan çocuklar... Seyrediliyor. Sonra yeni yıl kutlanıyor, umutlar tazeleniyor. Kendi hayat süremiz içinde Filistin'i daima kaynayan bir kazan olarak gördük, öncesini de okuduk. O kadar çok gördük, o kadar çok okuduk ki galiba kanıksadık. Dünya kanıksadı. Yer yuvarlağının o noktası öyle olmak zorunda âdeta. Filistin kelimesi taş, tank, roket, füze, bomba, kan, gözyaşı ile eş anlamlı. Bu insanlar aylardır abluka altında yaşıyordu. Gıda yok, ilâç yok, yakıt yok, elektrik yok, temiz su yoktu. Dünya nimetleriyle aralarına yüksek duvarlar örülmüştü. Seyrediyorduk. O duvarların içinde ayakta kalmaya çalışırlarken şimdi başlarından aşağı bombalar yağıyor. Yine seyrediyoruz. Politik tezgâhların, iktidar hesaplaşmalarının kurbanı olan sivil bir halk... Çocuklar... Sokakta oynuyorlardı. Hayalleriyle, umutlarıyla birlikte. Haritaya bakarsanız, küçücük bir bölge. Bu kadar küçük bir coğrafyaya bu kadar zulüm!.. Demek dünyada, barış için kurulmuş, adalet için kurulmuş, insanî hassasiyetlerle kurulmuş, şatafatlı isimleri olan milletlerarası teşkilâtlar var! Demek Orta Doğu'da petrol parasını koyacak yer bulamadığından sunî adalar, suni dağlar bina edenler var! Hem de Filistinlinin dildaş, dindaş, ırktaşları... Biz yine umutlu olmak zorundayız, öyle mi? Yeni bir yıl girdi diye, iyi dilekler alıp vermeliyiz. Yıllar -yıl dediğimiz her ne ise- birbiri ardına ekleniyor. Bir gün tarih kitapları Filistin-İsrail çatışmasını yazacak. Okullarda öğrenciler okuyacak. Bir paragraflık bilgi sadece. Sebepler, sonuçlar... O paragrafın içinde, enkaz yığınına dönmüş mahallelerde çırpınan insanlardan hiç bahsedilmeyecek. Sokakta, hayalleri ve umutlarıyla birlikte oynarken, üzerlerine yağan bombalarla yere serilen o çocuklardan hiç bahsedilmeyecek. Yeni sene hayırlara vesile olsun! Olur mu dersiniz?..