Üniversiteye giriş imtihanı

A -
A +

Her sene bu zamanlar lise son sınıf öğrencilerini bir telâş sarıyor. Telâş demek yeterli değil belki, korku sarıyor. Önlerinde atlanması gereken çok mühim bir eşik var: Üniversite giriş imtihanları. Üniversite giriş imtihanı bahsiyle beraber dershâneler gündeme gelir. Son zamanlarda lise eğitimimiz öyle bir hale geldi ki, lise gidilse de, olur gidilmese de olur bir okul mesâbesine indirildi. Dershâneye gitmek liseye gitmekten daha yaygın, daha olağan, daha makbul. Öğrencilere "Hangi liseye gidiyorsun?" diye değil "Hangi dershâneye gidiyorsun?" diye soruluyor. Neredeyse lise üniversiteye gitme niyeti olmayan gençlerin devam ettiği bir okul hüviyetine bürünecek. Gençlerin hayatlarının bu birkaç yılındaki tek meşgaleleri üniversite giriş imtihanlarına hazırlanmak, bunun da yolu dershâneden geçiyor! Liselerde devamsızlık sınırı 45 güne çıkarıldı. Zaten öğrenciler doktor raporu ayarlayıp ikinci dönem okula gelmiyormuş. Üniversite giriş imtihanı soruları lise son sınıf müfredatından olmadığı için, bu son sene okula devam fuzûlî bir iş, adeta üniversite imtihanına hazırlanma zamanından çalmak telâkki edilir oldu. Bu konu çok yazılıyor, konuşuluyor. Herkes bir -ya da birden çok- yanlışlık olduğunun farkında ve herkes bir yanlışa işaret edip çözüm arıyor. Üniversite imtihanlarını gençlerin kâbusu olmaktan çıkarmak lâzım. Hayatlarının o en dengeli, en mutlu olmaları gereken, en hassas çağında bu kadar büyük bir gerginlik altına girmeleri ruh sağlıkları açısından tehlikeli. Bence, üniversite imtihanının böylesine kâbusa dönüşmesinin sebebi yılda bir kere yapılması. Gençlerin şuuraltında şu cümle yatıyor: "Bu sene kazanamazsam tam bir sene kaybedeceğim!" Peki, ne yapmak lâzım? Amerikan eğitim sisteminde tenkit edilecek taraflar vardır ama iyi taraflar daha çoktur. Bunlardan biri de ünivesite giriş imtihanı sistemidir. Daha önce de yazdım. Burada iki ayda bir üniversite giriş imtihanı var. Öğrenciler yılda yedi defa üniversite giriş imtihanına girebiliyor. Birinde olmazsa ötekinde başarılı oluyor. Üzerlerindeki imtihan stresi de böylece çok az oluyor. Amerikalı öğrenciler lise üçüncü sınıfta (lise dört senedir) bu imtihanı almaya başlar, istedikleri notu alana kadar iki ayda bir tekrar tekrar girerler. Tabiî iyi üniversiteler bu testi üç defadan fazla almaya iyi gözle bakmaz. Zaten üniversitede okumayı gerçekten hak eden bir öğrenciye üç kere yeter. Ne yapıp edip bu sistemi memleketimize getirmek gerek. İki ayda bir değilse bile dört ayda bir üniversite imtihanı olsa, yani senede üç defa... Gençler birinci defa başarılı olamadıklarında dört ay sonraki imtihana hazırlansalar, "bir senem ziyan olacak" korkusundan âzâd olsalar... Böylece üniversite giriş imtihanı ana haber bülteni konusu olacak kadar mühim bir memleket meselesi olmaktan çıkarılsa, gençlerin nazarında hayat-memat meselesi olmaktan çıkarılsa... Böylece liseler de, deshâneler de yerli yerine, hak ettikleri yere oturmaz mı acaba? Bu konuyu Millî Eğitim Bakanlığı'nın, YÖK'ün dikkatlerine sunmak istiyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.