Yaz havası

Yerküre ısındı. Memleketimiz ısındı. Batı ve Güney sahilleri daha çok ısındı. Hatay sınırları büsbütün ısındı. Ankara deseniz, daha daha ısındı. Kimilerinin suyu ısındı. Sıcağın başımıza vuracağı günler yakın. Doktorlar buna "termal stres" diyorlar. Yabancı kökenli kelimeler olunca iş daha ciddî sanılıyor ya! Yazın insana şehirler daha kalabalık görünür. Kalabalık sıcakla birleşir; o zaman kalabalık da katmerlenir, sıcak da. Evet, yazın şehirler gözümüze kışınkinden daha kalabalık görünür; çünkü daha çok insan dışarılardadır. Yollar, parklar, bahçeler, kahveler, lokantalar doludur. Havaalanları, terminaller, istasyonlar kalabalık... Uçaklar, otobüsler, trenler tıklım tıklım. Yerlisi, yabancısı yolcular... Atatürk Havalimanında orta yaşlı bir kadın THY gişesi önünde çığlık çığlığa bağırıyordu. İşte dedim, sıcak başına vurmuş biri! Görevliler sakinleştirmeye çalıştıkça, o çığlıklarını keskinleştiriyordu. Görevli kızlardan duydum, 50 euro cezası varmış ödememiş, ödemeyince şimdi uçamıyormuş, uçamayacağını söylediklerinde de... bastı çığlığı! Lâfın burasında diyeceğim şu: Uçak ile ulaşım kolaylaştı, vatan sathına yayıldı. Otobüslerimiz konforlu. Tren ulaşımına son yıllarda önem verilmeye başlandı çok şükür. Bu önem artarak devam etmeli. Bir tek şey eksik yalnız: Deniz yolu ulaşımı. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz. Gemi yolculuğumuz körfezleri geçerken binilen feribotlarla yahut şehir hatları vapurlarıyla sınırlı kalmamalı. Meselâ, İstanbul'dan Hopa'ya kadar neden gemi ile gidilemesin?! Aradaki limanlara uğraya uğraya. Ya da İzmir'den binip Mersin'e kadar... Elbette bu yolculuk işi acele olanlara göre değildir. Biraz zamanı olup, hem gideceği yere gitmek, hem ülkeyi değişik açılardan, su cihetinden görmek, hem de zevkli bir yolculuk yapmak isteyenler tercih eder. İstanbul'dasınız, Trabzon'a gideceksiniz, alırsınız İstanbul-Hopa gemisinden bileti, limanlara uğraya uğraya gidersiniz. İzmir'den Marmaris'e mi? O zaman ver elini İzmir-Mersin gemisi! Gemiler feribot yahut şehir hatları vapurları gibi olmayacak tabiî. Daha konforlu olacaklar. Önce haftada bir sefer. Bir gidiş, bir geliş... Sonra bakarız rağbet durumuna. Bir ara Ankara gemisi vardı, 80'li yıllarda. İzmir'den İstanbul'a seferleri olurdu, bir kere gitmiştim onunla. Onun gibi. Pahalı iş mi, zor mu? Benden söylemesi. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz ne de olsa!